Güncel Patoloji Dergisi 2018, Cilt 2, Ek Sayı
EPS204(661 - Midede endoskopik mukozal rezeksiyon sonuçlarımız: 112 olgu - 169 işlem
Gastrointestinal Patoloji
Neşe Ekinci 1, Arzu Avcı 1, Sinem Demir 1, İ. Ebru Çakır 1, Duygu Ünal 1, F. Hüsniye Dilek 1, Fatih Aslan 2
1 İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Atatürk Eğitim Ve Araştırma Hastanesi Tıbbi Patoloji Kliniği
2 Koç Üniversitesi Tıp Fakültesi Gastroenteroloji Ve Hepatoloji Bölümü
  AMAÇ: Son yıllarda giderek tüm dünyada yaygın olarak kullanılan endoskopik mukozal rezeksiyon (EMR) uygulamalarının kendi 169 işlemlik serimizde klinikopatolojik olarak değerlendirilmesi ve güvenilirliğinin belirlenmesini amaçladık.

GEREÇ VE YÖNTEM: İzmir Atatürk Eğitim ve Araştırma hastanesi gastroenteroloji kliniğinde Ocak 2013-Aralık 2017 tarihleri arasında 112 hastaya uygulanan toplam 169 mide EMR materyalinin tamamı işleme alındı. Tüm olgular retrospektif olarak yaş, cins, lezyon çapı, lokalizasyon, histopatolojik tanı dağılımı, cerrahi sınırların durumu ve malign olgularda tümör evresi açısından değerlendirildi.

BULGULAR: 61 hasta kadın, 51 hasta erkekti. Yaş dağılımı 24-90, yaş ortalaması 58.1 idi. Lezyonların çapı 0,1-4.5 cm, ortalama 1 cm idi. 85 lezyon korpusta, 61 lezyon antrumda, 15?i fundus ve 8?i kardiada lokalizeydi. 9 hastada çoklu işlem uygulanmıştı. Lezyonların tanı dağılımları sırasıyla; nöroendokrin tümör (NET) 85 (%50.3), hiperplastik polip 42 (%24.9), inflamatuar fibroid polip 12 (%7.1), tubuler adenom 7 (%4.1), pankreatik heterotopi 3 (%1.8), fundik gland polibi 3 (%1.8), intramukozal adenokarsinom 2 (%1.2), nöroendokrin hücre hiperplazisi 2 (%1.2), gastrointestinal stromal tümör 2 (%1.2), kronik gastrit 2 (%1.2), yüksek dereceli displazi gösteren tübüler adenom 2 (%1.2), NET ve submukozal lipom 2 (%1.2), yüksek dereceli displazi gösteren tubulovillöz adenom 1 (%0.6), submukozal lipom 1 (%0.6), gastritis kistika 1 (%0.6), pilorik gland adenomu 1 (%0.6), yüksek dereceli displazi gösteren hiperplastik polip 1 (%0.6) olarak belirlendi. 147 olguda cerrahi sınırlar salim olarak lezyonlar total çıkarılmıştı. 22 olguda ise tümör/lezyon cerrahi sınırlarda devam ediyordu. 2 adenokarsinom olgusunda tümör T1 olarak değerlendirildi.

SONUÇ: EMR erken evre ve yüzeyel, nispeten daha küçük lezyonların endoskopik olarak tedavisini sağlayan bir yöntem olarak uzun yıllardır birçok merkezde başarı ile kullanılmaktadır. Bizim serimizde 22 işlemde (%13) cerrahi sınır pozitifliği nedeni ile hastalar endoskopik submukozal diseksiyon gibi ileri endoskopik işleme yada radikal cerrahi girişime yönlendirilmiştir.
Anahtar Kelimeler : endoskopik mukozal rezeksiyon, mide