Özet

Amaç: Mevcut meme kanseri raporlama rehberleri zorunlu olmamakla birlikte tüm yeni tanı alan meme karsinomu olgularında Ki-67 ekspresyonunun çalışılmasını tavsiye etmektedir. Ancak Ki-67 ekspresyonunun heterojen oluşu ve değerlendirmenin ekspresyonun en yoğun olduğu alanda yapılması gerekliliği küçük biyopsilerde değerlendirme güçlüğü yaratmaktadır. Çalışmamızda; doku mikroarray (DMA) ve kor biyopsi (KB) bloklarından hazırlanan kesitlerdeki Ki-67 ekspresyonunu, eksizyonel biyopsi (EB) materyallerine ait bloklardan hazırlanan kesitlerdeki Ki-67 ekspresyonu ile karşılaştırmayı amaçladık.

Gereç ve yöntem: Daha önce bölümümüzde invaziv meme karsinomu tanısı almış 161 olgu çalışmaya dahil edildi. Neoadjuvan tedavi alan olgular çalışmaya dahil edilmedi. Olgulara ait EB materyallerinin paraffin bloklarında invaziv tümör içeren alanlardan 3 mm çapında parçalar alınarak DMA blokları oluşturuldu. Aynı materyallere ait uygun paraffin bloklardan tüm doku kesitleri alındı. DMA kesitleri, tüm doku kesitleri ve olguların tanı amaçlı KB?lerine yapılan rutin Ki-67 boyamaları çift kör olarak iki deneyimli patolog tarafından değerlendirilerek sonuçlar karşılaştırıldı.

Bulgular: Çalışmaya dahil edilen 161 olgunun ortalama yaşı 55,18 idi (Yaş aralığı: 20-89). Olguların 132?si (%82) özel tip olmayan invaziv meme karsinomu, 12?si (%7,5) mikst invaziv karsinom, 7?si (%4,3) invaziv lobüler karsinom ve 10?u (%6,1) diğer özel tip karsinomlardı. Ki67 proliferatif aktivite indeksi ortalaması; DMA, KB ve EB?de sırasıyla %12,5, %25,9 ve %22,9?du. İstatistiksel analiz sonucunda DMA-EB Ki-67 ekspresyonları arasında (kappa değeri: 0,032) ve DMA-KB Ki-67 ekspresyonları arasında (kappa değeri: 0,004) uyum oranı çok düşük olarak tespit edildi. Kor biyopsi ve EB Ki-67 ekspresyonları arasında ise uyum oranı kabul edilebilir seviyede bulundu (kappa değeri: 0,667).

Sonuç: Sonuçlarımız KB-EB kesitlerinde Ki-67 ekspresyon uyumunun kabul edilebilir seviyede olduğunu göstermiştir. Bu nedenle günlük pratikte Ki-67 ekspresyon durumunun KB?de çalışılmasının kabul edilebilir bir yaklaşım olduğunu düşünmekteyiz. Ancak çalışmamızda DMA-KB arasında ve DMA-EB arasında Ki-67 ekspresyonu uyumu bulunmadı. Bu nedenle Ki-67 ekspresyon durumunun DMA kesitlerinde çalışılmasının gerek günlük pratikte gerek araştırmalarda yanıltıcı sonuçlar verebileceği kanaatindeyiz.

Özet