Özet

Amaç: Metaplastik karsinom meme tümörlerinin %1?inden azını oluşturan heterojen grup neoplazidir. Glandüler epitelyal komponent yanısıra skuamöz ya da mezenkimal alternatif hücre tiplerine dönüşmüş hücrelerden oluşur. Metaplastik karsinomların klinik özellikleri, prognostik parametreleri ve optimal tedavi yöntemleri hakkındaki bilgiler halen tartışmalıdır. Burada metaplastik karsinom tanısı almış olgularımızın klinikopatolojik özelliklerini inceleyerek literatüre katkıda bulunmayı amaçladık.

Gereç ve yöntem: Çalışmamız 2007-2018 yılları arasında metaplastik karsinom tanısı almış olguları kapsamaktadır. Çalışmamızda olgulara ait yaş, tümör lokalizasyonu, histolojik subtipi ve boyutu, lenf nodu durumu, biyomarker profili ve survilerini içeren klinikopatolojik veriler değerlendirilmiştir.

Bulgular: Tanı alan toplam 17 hastanın yaş ortalaması 52,1?di (33-71 yaş). Tümör 12 olguda sol memede ve 5 olguda sağ memede lokalizeydi. Olgulardan dördü (%23) mezenkimal diferansiyasyon gösteren metaplastik karsinom, biri (%6) kondroid diferansiyasyon gösteren metaplastik karsinom, ikisi (%11) mikst tip, beşi (%29) skuamöz hücreli karsinom, biri (%6) düşük dereceli adenoskuamöz karsinom, biri (%6) iğsi hücreli karsinom ve üçü (%18) metaplastik karsinom olarak tanı aldı. Tümör boyutu ortalama 5,4 cm (1,8-13 cm)?di. Aksiller lenf nodu metastazı üç olguda gözlenmiş olup; bu olgularda tümör boyutu 8 cm?di. İmmunhistokimyasal olarak 12 olguda ER ve PR reseptörleri ile cerbB2 negatifti. Ki67 proliferatif indeksi %10-95 arasında değişmekteydi. Olguların takip süreleri 3-108 aydı. Takipleri sırasında ölen altı olgunun tümör boyutu 5 cm ve üzerindeydi. Ölen olgulardan ikisinde lenf nodu metastazı mevcuttu.

Sonuç: Metaplastik karsinomların çeşitli serilerinde farklı klinik davranış sergilemeleri nedeniyle tümörlerin prognozları tartışmalıdır. Lenf nodu metastaz sıklığı invaziv duktal karsinomlara göre daha az olmakla birlikte; bu tümörlerde akciğer, beyin gibi uzak organ metastazları izlenebilmektedir. Ayrıca tümör boyutunun 5 cm?den büyük olması ve epitelyal komponent içermemesi de klinik olarak agresif davranış bulguları arasında yer almaktadır. Sonuç olarak metaplastik karsinomlarda çok sayıda kesit ile örnekleme yapmak, tipik farklı biyolojik davranış ve tedaviye yanıt nedeniyle karsinomatöz odağı görebilmek ve gerçek sarkomlardan ayırtedebilmek için gereklidir.

Özet