Güncel Patoloji Dergisi 2017 , Vol 1 , Num 3
2376 APENDEKTOMİNİN RETROSPEKTİF ANALİZİ İLE BİRLİKTE APANDİSİT TEDAVİSİNDE MEDİKAL TEDAVİNİN SORGULANMASI.
Tangül Bulut Pınarcı1, Tülay Keklik Temuçin2, Ayşe Merter Arduçoğlu3, Sevim Öztekin4, İsa Kayhan5, Betül Çelik Erdoğan1
1Sb Üniversitesi Eğitim Ve Araştırma Hastanesi, Patoloji Kliniği, Antalya
2Sb Üniversitesi Yüksek İhtisas Eğitim Ve Araştırma Hastanesi, Patoloji Kliniği, Ankara
3Antalya Eğitim Ve Araştırma Hastanesi Cerrahi Kliniği
4Antalya Patoloji Merkezi
5Ankara Numune Eğitim Ve Araştırma Hastanesi

Özet

ÖZET:

Mortalite oranı %1’in altına düşürülen apandisit halen dünya çapında akut batın tablosunun en sık nedenidir. Günümüzde apendektominin gerekliliği tartışılmakta ve medikal tedavi alternatif olarak sunulmaktadır. Çalışmamızda apendektomi deneyimimizi sunmayı ve gerekliliğini tartışmayı hedefledik.

MATERYAL VE METOD:

Ocak/2012-Aralık/2016 tarihleri arasında, hastane arşivi retrospektif olarak tarandı, histopatolojik tanıları, yaş ve cinsiyet dağılımının analizi yapıldı.

BULGULAR:

Çalışmaya dahil edilen 2376 adet ardışık hastanın %61.1’i erkek olup en sık izlendiği yaş aralığı 20-29’dur (resim-1). Apandisit tanısı %83 oranında doğrulanırken negatif apendektomi oranımız %15.92 olup oran kadın hastalarda erkeklere göre istatistiksel olarak anlamlı yüksekti. Premalign lezyon ve perfore apandisit grubu hastalarda yaş ortalaması diğer gruplara göre istatistiksel olarak yüksekti. 25 olgumuzda (%1.05) premalign/malign neoplazm izlendi. Olgularımızın histopatolojik tanı, yaş ve cinsiyet dağılımları tablo-1-2-3’te özetlendi.

TARTIŞMA:

Apandisit 10-19 yaş aralığında, erkek cinsiyetinde, beyaz ırkta (1.5 kat daha fazla) daha sık görülmektedir. Apendektomi işlemi cerrahi ve patoloji için karmaşık bir süreç değildir. Ancak %40 oranında erken verilen ameliyat kararı negatif apendektomiye; geç verilecek karar ise perforasyon/mortalite riskine yol açacaktır. Literatürle uyumlu olarak çalışmamızda perforasyon ile artaş yaş arasında ilişkiyi ve negatif apendektominin kadın hastalarda daha yüksek olduğunu tespit ettik. Bu nedenle kadın hastalarda jinekoloji konsultasyonuyla negatif apendektominin azaltılacağını düşünmekteyiz. Negatif apendektominin en sık görüldüğü durum ise daha çok çocuk ve genç yetişkinlerde izlenen, tedavisiz veya medikal tedaviyle gerileyebilen lenfoid hiperplazidir.

Apendiksin immün sistemin bir parçası olması, barsak enfeksiyonlarından iyileşmede önemli bir rol üstlenmesi nedeniyle apendikse artık gereksiz organ gözüyle bakılmamaktadır. 1950’lerden itibaren apandisit tedavisinde medikal tedavi üzerine çok sayıda çalışma yapılmıştır.Her ne kadar medikal tedaviyle %68 oranında başarı sağlansada, bir yandan antibiyotiklere karşı direnç gelişmesi kaygısı, bir diğer yandan geniş olçekli çalışmalar olmaması nedeniyle rutin kullanımı önerilmemektedir.

Özetle, daha genç hasta grubunda multidisipliner davranarak iyi bir hastane gözlemi ve medikal tedavi seçenekleriyle negatif apendektomi oranı azaltılırken, ileri yaş grubunda perforasyon-mortalite riskini azaltmak ve maligniteleri atlamamak için appendektominin daha yararlı olduğu sonucuna vardık.