Güncel Patoloji Dergisi 2017 , Vol 1 , Num 3
İNSİDENTAL SAPTANAN MİKROSKOBİK GASTROİNTESTİNAL STROMAL TÜMÖR TANILI OLGULARIN KLİNİKOPATOLOJİK DEĞERLENDİRİLMESİ
Ezgi Işıl Turhan1, Nesrin Uğraş1, Ömer Yerci1
1Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Patoloji Anabilim Dalı

Özet

AMAÇ

Gastrointestinal stromal tümör (GİST), gastrointestinal sistem boyunca her yerde görülebilen, sıklıkla midede yerleşen, interstisyel Kajal hücrelerinden köken alan, gastrointestinal sistemin en sık görülen mezenkimal tümörüdür. Değişik çap ve boyutlarda görülebilmekte olup; çapı 1 cm’den küçük olan GİST’ler, mikroskobik GİST (mikroGİST) olarak tanımlanmaktadır. Son yıllarda yapılan çalışmalarda ve otopsi serilerinde mikroGİST’lere %2-10 oranında rastlanmaktadır. Bu çalışmada, GİST’lerin preklinik bir formu olan mikroGİST’leri; klinik, histopatolojik ve immunohistokimyasal bulgularla retrospektif değerlendirmeyi amaçladık.

GEREÇ YÖNTEM

Bu çalışmaya birimimizde 2005-2017 yılları arasında başka nedenlerle yapılan cerrahiler veya endoskopik değerlendirmelerde insidental saptanıp, mikroskopik GİST tanısı alan 15 olgu dahil edildi. Olguların hem patoloji hem de hastane kayıtlarından yararlanılarak klinik, patolojik ve immunohistokimyasal bulguları yeniden değerlendirildi.

BULGULAR

Çalışmaya dahil edilen olguların 4’ü erkek (26.6%), 11’i kadın (73.3%) olup, yaş ortalaması 62,5 (yaş dağılımı 42-86) olarak saptandı. Ortalama lezyon çapı 0,7 cm idi. Lezyonların tamamı asemptomatik olup, başka nedenlerle yapılan cerrahiler veya endoskopik değerlendirme sırasında saptandı. 15 olgunun 10’unda lezyon midede (66,6%), 4’ünde ince barsakta (26,6%) ve 1’inde özofagusta (6,8%) yerleşmekteydi. Hiçbir vakada nekroz izlenmedi. Yalnızca 3 vakada mitoz izlendi. Olguların tamanında tümör serozal yağ dokusunda lokalizeydi ve tamamında iğsi hücre morfolojisi saptandı. Olguların 8 tanesi dediferansiye (53.4%), 4 tanesi adele diferansiyasyonlu (26.6%), 2 tanesi sinir diferansiyasyonlu (13.3%), 1 tanesi ise bidiferansiye (adele ve sinir) (6.7%) olarak saptanırken, tüm olgular çok düşük malignite potansiyelli olarak raporlandı. CD117, DOG1 olguların tamamında diffüz pozitifti.

SONUÇ

Mikroskopik GİST’ler , klinik olarak farklı olup, diğer benzer tümörlerden patolojik olarak anlamlı düşük bir proliferatif kapasiteye sahiptir. Son yıllarda farkındalığı artan mikroGİST’lerin, yapılan çalışmalarda epidemiyolojik ve moleküler bulgularla kendi kendini sınırlayan tümörogenezi gösterilmiştir. Henüz literatürde mikroGİST tanılı olguların klinik progresyonu tanımlanmamış olsa da benign davranış potansiyeline sahip bu tümörler gastrointestinal sistemde iğsi hücreli mezenkimal lezyonların ayırıcı tanısında akılda tutulmalıdır.