Güncel Patoloji Dergisi 2017 , Vol 1 , Num 3
MESANE FİBROADENOMU : OLGU SUNUMU
Hamide Sayar1, İclal Gürses1, Funda Bozkurt1, Mesut Tek2
1Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Patoloji Anabilim Dalı
2Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesi Üroloji Anabilim Dalı

Özet

GİRİŞ:

Mikst fibroepitelyal tümörler (fibroepitelyal neoplazm) üriner sistemde oldukça nadirdir. Bu gruptan en sık filloides tümör rapor edilmiştir. Filloides tümörün görüldüğü lokalizasyonlar sıklık sırasına göre prostat (n=100’ den az), seminal vezikül (n=15 ‘den az), mesanedir (n=2). Fibroadenom ise urakus (n=1), prostat (n=2), seminal vezikül (n=1) bildirilmiştir. Mesanenin fibroadenomu ise literatürde iki olgu ile bildirilmiştir. Bu olgulardan biri rad, diğeri ise 46 yaşında erkek hastadır. Olgumuz mesanenin fibroadenomu tanısı ile sunulan üçüncü vaka olma özelliğindedir.

OLGU:

37 yaşında kadın hasta, başlangıçta idrar yaparken yanma, daha sonra eklenen ağrı, sık idrara çıkma şikayetleri ile dış merkeze başvurmuştur. Hasta Bilgisayarlı tomografi incelemesinde mesane sağ yan duvarda kalınlaşma görülmesi üzerine Üniversitemiz Tıp Fakültesi Üroloji polikliniğine yönlendirilmiştir. Sistoskopide mesane duvarını kalınlaştıran yaklaşık 5 cm çapında, lümene polipoid büyüme göstermeyen, düzensiz sınırlı kitle saptanması üzerine malignite düşünülerek TUR yapılmıştır. Mikroskopik incelemede yüzeyinde fokal nekroz ve kalsifikasyon izlenen doku örneklerinde; ağırlıklı olarak mesanenin lamina propriasında büyüme gösteren, kısmen lümene protrüde tümör görüldü. Tümör morfolojik olarak fibroadenoma benzer, epitel etrafında fibromiksoid stromanın yoğunlaştığı yarıklanma ya da yonca yaprağı şeklinde, komşu alanlarda ise abartılı von brunn adaları, kistik genişleme gösteren sistitis sistika ve glandülaris yapılarını içermektedir. Tümörün stroması ve epitelinde sitolojik atipi, mitoz saptanmamıştır. Müskülaris propriya invazyonu görülmemiştir. İmmünohistokimyasal çalışma sonucu (34BE12 ( Bazal tabaka ürotelyal hücrelerde +), P63 (bazal tabaka hücrelerde +, P53 (epitel ve stromal hücrelerde fokal zayıf +), Ki 67 (proiferatif zonda +), Beta katenin (sitoplazmik +), CD34 (fibromiksoid stroma +), CK7 ve CK18 (+), SMA (-) ER (-), PR(-), GCDFP15(-) ve morfolojik bulgular birlikte değerlendirildiğinde olguya Fibroepitelyal Neoplazi (Fibroadenom) ile uyumlu tanısı verilmiştir. Rezidü tümör için ikinci kez biyopsi yapılmıştır ve aynı özellikler saptanmıştır.

SONUÇ:

Meme fibroepitelyal tümörlerine benzer lezyonlar müllerian orjinli olarak mesane yada diğer ürogenital organlarda bildirilmiştir. Bu tümörlerin görüldüğü olguların çoğu olgumuzdan farklı olarak erkek ve %60’ı 50 yaş üzerindedir.