Güncel Patoloji Dergisi 2018, Cilt 2, Ek Sayı
PL002 (510 - Gastrointestinal sistem lenfomalarında klinik ve histopatolojik prognostik faktörlerin analizi
Hematopatoloji
Dilara Ö. Büyüktalancı 1, Ebru Çakır 1, Betül B. Küçükzeybek 1, S. Deniz Altındağ 1, Aylin O. Çallı 1, Sadi Bener 1, Asu F. Yılmaz 2, H. Demet Kiper 2, Yüksel Küçükzeybek 3
1 İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Atatürk Eğitim Araştırma Hastanesi, Tıbbi Patoloji Kliniği
2 İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Atatürk Eğitim Araştırma Hastanesi, Hematoloji Kliniği
3 İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Atatürk Eğitim Araştırma Hastanesi, Onkoloji Kliniği
  Amaç: Primer gastrointestinal sistem lenfomaları (PGİL), tüm gastrointestinal sistem boyunca görülebilen nadir tümörlerdir. Bu çalışmada, PGİL?de, klinik ve histopatolojik özellikler ile prognoz arasındaki ilişki araştırılmıştır.

Gereç ve Yöntem: 2006-2018 yılları arasında bölümümüzde gastrointestinal sistem biyopsi veya cerrahi rezeksiyon materyallerinden, lenfoma tanısı alan 111 olgu incelendi. Olgularda, demografik bulgular, primer/sekonder tutulum, evre, sağkalım, Uluslararası Prognostik İndeks (IPI) ve performans skorları, serum laktat dehidrogenaz (LDH) değerleri ve tedavi prosedürleri değerlendirilerek, histopatolojik bulgular ve klinik parametrelerin prognoz üzerindeki etkisi değerlendirildi.

Bulgular: Olguların 90?ı endoskopik biyopsi, 21?i cerrahi rezeksiyon spesimeni olup 75?i mide, 20?si ince barsak, 14?ü kolon-rektum ve 2?si pankreas yerleşimliydi. Hastaların % 54.1?i (n=60) erkek, % 45.9?u (n=51) kadın iken, medyan tanı yaşı 66 olarak saptandı. Histopatolojik olarak 106?sı (%95.4) B hücreli, 5?i (%4.6) T hücreli lenfomaydı. Mide lenfomaları, 65(%86.6) diffüz büyük B hücreli lenfoma (DBBHL), 6(%8) MALT lenfoma, 1(%1.3) Mantle hücreli lenfoma (MHL), 1(%1.3) Burkitt lenfoma, 1(%1.3) plazmablastik lenfoma ve 1(%1.3) T hücreli lenfoma (sınıflanamayan) idi. İnce barsak lenfomaları, 13(%65) DBBHL, 3(%15) enteropati ilişkili T hücreli lenfoma, 2(%10) MALT lenfoma, 1(%5) anaplastik büyük hücreli lenfoma ve 1(%5) MHL idi. Kolon-rektum lenfoma olgularının ise 7?si DBBHL, 3?ü MHL, 2?si MALT lenfoma, 1?i B hücreli lenfoma (sınıflanamayan) iken; pankreas olguları DBBHL idi. Gastrointestinal sistemi sekonder tuttuğu belirlenen ve takip sürecinden çıkmış olgular dışında kalan 69 primer GİS lenfoma olgusunun, 1 yıl, 3 yıl ve 5 yıllık genel sağkalımı; %67, %56, %47 olarak bulundu. Olgular, mide (n=43) ve intestinal (ince barsak, kolon) (n=19) olarak gruplandırıldığında; serum LDH değeri yüksekliği ile primer mide lenfomaları arasında istatistiki ilişki saptandı (p=0.033). Serum LDH yüksekliği (p=0.029), kötü performans skoru (>1) ve cerrahi rezeksiyon uygulaması (p<0.001) düşük genel sağkalımla ilişkili bulundu. IPI skoru yüksekliği (IPI>2) (p=0.009) ve cerrahi rezeksiyon uygulaması (p=0.003), düşük progresyonsuz sağkalım ile ilişkili olarak saptandı.

Sonuç: Nadir görülen tümörler olan PGİL'de, prognozu etkileyen çeşitli parametreler mevcut olup, olguların multidisipliner yaklaşımla değerlendirilmesi esastır.
Anahtar Kelimeler : gastrointestinal, lenfoma, mide, kolon