Güncel Patoloji Dergisi
2018, Cilt 2, Ek Sayı
EPS162(671 - NSAİİ-ilişkili Diafram Hastalığı: olgu sunumu
Gastrointestinal Patoloji
1 Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Patoloji Abd
GİRİŞ
Kolon ve ince bağırsağın non-steroid anti inflamatuar ilaç (NSAİİ) kullanımı ilişkili diafram hastalığı ilk olarak 1989?da tanımlanmıştır ve oldukça nadir görülür. Spesifik bir klinik ya da radyolojik bulgusu olmayan hastalığın patogenezinde prostaglandinlerin inhibisyonu ile enterosit ve mikrovillus hasarı öne sürülmektedir. Olguların çoğunda sağ kolon tutulmaktadır ve lümeni oldukça daraltan ince duvarlı (diafram benzeri) tıkayıcı mukozal protrüzyonlar, ülserler ve kronik inflamasyon bulguları görülür. Tedavide NSAİİ kullanımının bırakılması, endoskopik dilatasyon ve cerrahi rezeksiyon seçenekleri bulunmaktadır.
OLGU
52 yaşında kadın hasta, 5 ay önce karın ağrısı, ishal ve kilo kaybı şikayetleri ile dış merkezde Crohn hastalığı tanısı almış. Ek bir hastalığı bulunmayan hastaya Pentasa, İmmuran ve Prednol tedavileri verilmiş. Şikayetlerinde gerileme olmayan hastanın, 4 kez AÜTF genel cerrahi servisine ileus atakları nedeni ile yatışı yapılmış. Son ADBG?de hava sıvı seviyesi, abdominal BT?de jejunal ve ileal anslarda genişleme izlenmiş. Kolonoskopide yer yer eritemin eşlik ettiği görece daralmış alanlar tespit edilmesi üzerine, darlık izlenen ileoçekal bölgenin rezeksiyonu gerçekleştirilmiş.
Makroskopik değerlendirmede ince barsak segmentinde belirgin darlık alanı, kolon mukozasında düzleşme ve ülser saptanmıştır. Histopatolojik incelemede pilorik metaplazi, eşlik eden kronik inflamasyon ve striktür alanlarında mukozal diaframlarla uyumlu submukozal fibrozis ve muskuler hiperplazi tespit edilmiştir. Histokimyasal Trikrom boyası ile mukozal diaframlarda bağ doku artışı gösterilmiştir. İmmünhistokimyasal olarak uygulanan SMA ve Desmin boyaları ile mukoza-submukoza sınırında muskularis propria liflerinde parçalanma, düzensizleşme ve hiperplazi saptanırken, Vimentin ile aynı bölgede bağ doku artışı izlenmiştir. Hastanın dış merkezde incelenen önceki kolon biyopsileri tekrar değerlendirilmiş ve kriptit, kript distorsiyonu ile karakterli kesintili özellik gösteren aktif kolit görünümü saptanmıştır. Hastanın detaylı klinik öyküsünde kronik bel ağrısı nedeniyle uzun yıllardır NSAİİ kullandığı öğrenilmiştir. Olgu bu özellikleri ile NSAİİ ilişkili diafram hastalığı olarak yorumlanmıştır.
SONUÇ
Obstruktif bağırsak semptomları olan ve uzun süreli NSAİİ kullanımı bulunan hastalarda diafram hastalığı, makroskopik ve histopatolojik özellikleri ile akılda tutulması gereken bir antitedir. Anahtar Kelimeler : Diafram hastalığı, NSAİİ
GİRİŞ
Kolon ve ince bağırsağın non-steroid anti inflamatuar ilaç (NSAİİ) kullanımı ilişkili diafram hastalığı ilk olarak 1989?da tanımlanmıştır ve oldukça nadir görülür. Spesifik bir klinik ya da radyolojik bulgusu olmayan hastalığın patogenezinde prostaglandinlerin inhibisyonu ile enterosit ve mikrovillus hasarı öne sürülmektedir. Olguların çoğunda sağ kolon tutulmaktadır ve lümeni oldukça daraltan ince duvarlı (diafram benzeri) tıkayıcı mukozal protrüzyonlar, ülserler ve kronik inflamasyon bulguları görülür. Tedavide NSAİİ kullanımının bırakılması, endoskopik dilatasyon ve cerrahi rezeksiyon seçenekleri bulunmaktadır.
OLGU
52 yaşında kadın hasta, 5 ay önce karın ağrısı, ishal ve kilo kaybı şikayetleri ile dış merkezde Crohn hastalığı tanısı almış. Ek bir hastalığı bulunmayan hastaya Pentasa, İmmuran ve Prednol tedavileri verilmiş. Şikayetlerinde gerileme olmayan hastanın, 4 kez AÜTF genel cerrahi servisine ileus atakları nedeni ile yatışı yapılmış. Son ADBG?de hava sıvı seviyesi, abdominal BT?de jejunal ve ileal anslarda genişleme izlenmiş. Kolonoskopide yer yer eritemin eşlik ettiği görece daralmış alanlar tespit edilmesi üzerine, darlık izlenen ileoçekal bölgenin rezeksiyonu gerçekleştirilmiş.
Makroskopik değerlendirmede ince barsak segmentinde belirgin darlık alanı, kolon mukozasında düzleşme ve ülser saptanmıştır. Histopatolojik incelemede pilorik metaplazi, eşlik eden kronik inflamasyon ve striktür alanlarında mukozal diaframlarla uyumlu submukozal fibrozis ve muskuler hiperplazi tespit edilmiştir. Histokimyasal Trikrom boyası ile mukozal diaframlarda bağ doku artışı gösterilmiştir. İmmünhistokimyasal olarak uygulanan SMA ve Desmin boyaları ile mukoza-submukoza sınırında muskularis propria liflerinde parçalanma, düzensizleşme ve hiperplazi saptanırken, Vimentin ile aynı bölgede bağ doku artışı izlenmiştir. Hastanın dış merkezde incelenen önceki kolon biyopsileri tekrar değerlendirilmiş ve kriptit, kript distorsiyonu ile karakterli kesintili özellik gösteren aktif kolit görünümü saptanmıştır. Hastanın detaylı klinik öyküsünde kronik bel ağrısı nedeniyle uzun yıllardır NSAİİ kullandığı öğrenilmiştir. Olgu bu özellikleri ile NSAİİ ilişkili diafram hastalığı olarak yorumlanmıştır.
SONUÇ
Obstruktif bağırsak semptomları olan ve uzun süreli NSAİİ kullanımı bulunan hastalarda diafram hastalığı, makroskopik ve histopatolojik özellikleri ile akılda tutulması gereken bir antitedir. Anahtar Kelimeler : Diafram hastalığı, NSAİİ