Güncel Patoloji Dergisi
2018, Cilt 2, Ek Sayı
EPS289(985 - Kadın genital sistem tümörlerinin karaciğer yolculuğu
Hepatobilier ve Pankreas Patoloji
1 Sbü Okmeydanı Eğitim Ve Araştırma Hastanesi, Patoloji Kliniği
2 Sbü Kartal Dr Lütfi Kırdar Eğitim Ve Araştırma Hastanesi, Patoloji Kliniği
3 Sbü Antalya Eğitim Ve Araştırma Hastanesi, Patoloji Kliniği
Amaç: Karaciğer uzak organ metastazlarının en sık görüldüğü organlardan birisidir. Jinekolojik tümörler içinde over tümörleri peritoneal yayılım ile ilişkili olarak karaciğere daha sık metastaz yapmaktadır. Servikal ve endometrial karsinom ile sarkomların metastazları ise daha az orandadır. Burada karaciğere metastaz yapan over, serviks uteri ve uterus myometrial kaynaklı tümörlere sahip olguları klinikopatolojik özellikleriyle literatür bilgileri eşliğinde sunmayı amaçladık.
Gereç ve Yöntem: Çalışmamız 2008-2018 tarihleri arasında metastatik karaciğer tanılı jinekolojik tümörlere sahip 12 olguyu kapsamaktadır. Çalışmamızda olgulara ait yaş, primer tümör tipi, tümör boyutu ve survilerini içeren klinikopatolojik veriler değerlendirilmiştir.
Bulgular: Olguların ortalama yaşı 52,1?di (37-75 yaş). Olgulardan dokuzu over karsinom metastazı (biri immatür teratom, biri endometrioid adenokarsinom ve dördü seröz karsinom tanılı), biri servikse ait skuamöz hücreli karsinom metastazı ve ikisi uterus kökenli leiomyosarkom metastazı tanısı almıştı. Bir olgu aynı anda overe ait primer ve metastatik seröz karsinom tanısı alırken, primer tümör tanısı ile metastazlar arasındaki süre bir ile üç yıl arasında değişmekteydi. Takipleri sırasında leoimyosarkom ve over seröz karsinomlu iki olgu kaybedildi.
Sonuç: Karaciğer dokusu hematojen metastazların ana duraklarından biridir. Genellikle peritoneal yayılımla ilişkili olduğu gözlenen over tümörleri jinekolojik tümör içinde karaciğere daha sık metastaz yapmaktadır. İzole odak şeklinde karaciğer metastazı ise nadiren izlenmektedir. İleri evre tümörlerde hepatik parankimal metastaz plevral effüzyonu takiben ikinci sıklıkta izlenmektedir. Bir çalışmada seröz karsinomun diğer tiplere göre daha sık metastaz yaptığı gözlenmiştir. Çalışmamızda da benzer bulgu mevcut olup; over metastazlı olgularımızdan dördü seröz karsinom tanılıydı. Tarama yöntemleri ile erken tanı şansı olan serviks karsinomların karaciğere metastazları ise nadir olup; ileri evre olgularda bildirilmektedir. Uterusun mezenkimal tümörlerinden leiomyosarkom ise jinekolojik tümörler içinde oldukça az görülen tümör grubu olup; agresif klinik gidiş sergiler. Olgularımızdan biri de metastaz tanısı verildikten iki yıl sonra kaybedilmiştir. Sonuç olarak görülme oranları az da olsa metastatik karaciğer tümörlerinin tanı aşamasında farklı morfolojilere sahip jinekolojik tümörler de ayırıcı tanıda akılda tutulmalıdır. Anahtar Kelimeler : Karaciğer, metastaz, over, serviks, leiomyosarkom
2 Sbü Kartal Dr Lütfi Kırdar Eğitim Ve Araştırma Hastanesi, Patoloji Kliniği
3 Sbü Antalya Eğitim Ve Araştırma Hastanesi, Patoloji Kliniği
Amaç: Karaciğer uzak organ metastazlarının en sık görüldüğü organlardan birisidir. Jinekolojik tümörler içinde over tümörleri peritoneal yayılım ile ilişkili olarak karaciğere daha sık metastaz yapmaktadır. Servikal ve endometrial karsinom ile sarkomların metastazları ise daha az orandadır. Burada karaciğere metastaz yapan over, serviks uteri ve uterus myometrial kaynaklı tümörlere sahip olguları klinikopatolojik özellikleriyle literatür bilgileri eşliğinde sunmayı amaçladık.
Gereç ve Yöntem: Çalışmamız 2008-2018 tarihleri arasında metastatik karaciğer tanılı jinekolojik tümörlere sahip 12 olguyu kapsamaktadır. Çalışmamızda olgulara ait yaş, primer tümör tipi, tümör boyutu ve survilerini içeren klinikopatolojik veriler değerlendirilmiştir.
Bulgular: Olguların ortalama yaşı 52,1?di (37-75 yaş). Olgulardan dokuzu over karsinom metastazı (biri immatür teratom, biri endometrioid adenokarsinom ve dördü seröz karsinom tanılı), biri servikse ait skuamöz hücreli karsinom metastazı ve ikisi uterus kökenli leiomyosarkom metastazı tanısı almıştı. Bir olgu aynı anda overe ait primer ve metastatik seröz karsinom tanısı alırken, primer tümör tanısı ile metastazlar arasındaki süre bir ile üç yıl arasında değişmekteydi. Takipleri sırasında leoimyosarkom ve over seröz karsinomlu iki olgu kaybedildi.
Sonuç: Karaciğer dokusu hematojen metastazların ana duraklarından biridir. Genellikle peritoneal yayılımla ilişkili olduğu gözlenen over tümörleri jinekolojik tümör içinde karaciğere daha sık metastaz yapmaktadır. İzole odak şeklinde karaciğer metastazı ise nadiren izlenmektedir. İleri evre tümörlerde hepatik parankimal metastaz plevral effüzyonu takiben ikinci sıklıkta izlenmektedir. Bir çalışmada seröz karsinomun diğer tiplere göre daha sık metastaz yaptığı gözlenmiştir. Çalışmamızda da benzer bulgu mevcut olup; over metastazlı olgularımızdan dördü seröz karsinom tanılıydı. Tarama yöntemleri ile erken tanı şansı olan serviks karsinomların karaciğere metastazları ise nadir olup; ileri evre olgularda bildirilmektedir. Uterusun mezenkimal tümörlerinden leiomyosarkom ise jinekolojik tümörler içinde oldukça az görülen tümör grubu olup; agresif klinik gidiş sergiler. Olgularımızdan biri de metastaz tanısı verildikten iki yıl sonra kaybedilmiştir. Sonuç olarak görülme oranları az da olsa metastatik karaciğer tümörlerinin tanı aşamasında farklı morfolojilere sahip jinekolojik tümörler de ayırıcı tanıda akılda tutulmalıdır. Anahtar Kelimeler : Karaciğer, metastaz, over, serviks, leiomyosarkom