Güncel Patoloji Dergisi 2017, Cilt 1, Ek Sayı
PS552 - KOMŞU LOKALİZASYONDA FARKLI TÜMÖRLER: PANKREAS DUKTAL ADENOKARSİNOMU VE AMPULLA VATERİ ADENOKARSİNOMU
Hepatobilier ve Pankreas Patoloji
Simge Erbil1, Asuman Argon2, Murat Zeytunlu3, Funda Yılmaz1, Deniz Nart1
1Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi, Tıbbi Patoloji Anabilim Dalı
2Sağlık Bilimleri Üniversitesi, Bozyaka Eğitim Ve Araştırma Hastanesi, Tıbbi Patoloji Kliniği
3Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi, Genel Cerrahi Anabilim Dalı
 

Amaç: Ampulla Vateri Adenokarsinomları (AAK), duodenum, ortak safra kanalı ve pankreasın birleştiği kompleks anatomik lokalizasyonda yer alan nadir tümörlerdir. Pankreas duktal adenokarsinomları (PDAK) ile yakın komşuluk gösterseler de farklı klinik seyre sahiptirler. Bu çalışmada, AAK ve PDAK’nun, klinikopatolojik ve prognostik özelliklerinin karşılaştırılması amaçlanmıştır.

Gereç ve Yöntem: 2012-2016 yılları arasında, Ege ÜTF Patoloji Anabilim Dalı’nda değerlendirilen, 64 PDAK ile 13 AAK ameliyat materyali çalışmaya alınmıştır. Retrospektif olarak olgularda, yaş, cinsiyet, tümör özellikleri (çap, lokalizasyon, diferansiyasyon derecesi, lenfovasküler (LVİ) ve perinöral invazyon (PNİ), lenf nodu metastazı (LNM), eşlik eden pankreatik intraepiteliyel neoplazi (PanIN), çevre yumuşak doku yayılımı (ÇYDY), kronik pankreatit, lenfositik yanıt, nekroz) yeniden değerlendirilmiştir. İstatistiksel olarak PDAK ve AAK arasındaki farklılıklar ve klinikopatolojik özelliklerin prognostik önemi araştırılmıştır.

Bulgular: Ortalama yaş PDAK ve AAK’da sırasıyla, 61,6±10,7 ve 61,9±9,6; tümör çapı 3,34±1,54 cm ve 2,12±0,99 cm’ydi. İstatistiksel analizlerde AAK’larının daha küçük boyutlu (p=0028) olduğu, daha az ÇYDY, LNM, LVİ ve PNİ içerdiği saptandı (sırasıyla; p=0,018, p=0,014, p=0,028 ve p=0,04). Gövde ve kuyruk yerleşimli tümörler daha iyi diferansiye (p=0,001) iken PanIN varlığı baş ve kuyruk yerleşimi PDAK’larda daha fazlaydı (p=0,09). Lenfositik yanıt, en az gövde lokalizasyonlu PDAK’larda olup, AAK’larda çok belirgindi (p< 0,0001). Diğer parametrelerin lokalizasyonla anlamlı ilişkisi bulunmadı(p>0,05). Sağkalım analizlerinde; ampulla (p=0,024) ve gövde (p=0,047) yerleşimi ile azalmış lenfositik yanıt(p=0,003) iyi prognostik belirteç olarak bulundu. LNM, LVİ, PNİ, eşlik eden PanIN ve ÇYDY olan tümörlerde sağkalım anlamlı olarak daha kısa saptandı (sırasıyla; p< 0,0001, P< 0,0001, p< 0,0001, p=0,002 ve p=0,008)

Sonuç

Bu çalışmada, yakın komşulukta olan ampulla ve pankreas adenokarsinomlarında, çap, diferansiyasyon, LNM, LVİ, PNİ, PanIN, ÇYDY, lenfositik yanıt ve prognoz açısından saptanan belirgin istatistiksel farklılık nedeniyle, AAK’un pankreastan farklı biyolojik kökene ve davranışa sahip olduğu düşünülmüştür. Hücre kökenini ve davranışının belirlendiği, ileri yöntemlerle yapılacak geniş seri çalışmaları, bu özellikleri hedef alan tedavi yöntemlerine de yol gösterici olabilecektir.

Anahtar Kelimeler : ampulla, pankreas, duktal, adenokarsinom