GİRİŞ: Koledok kistleri nadir olarak görülen ve biliyer trakt boyunca ortaya çıkabilen sıklıkla benign olan kistik genişlemelerdir. Batılı ülkelerde 100.000'de 1 oranında görülmekle birlikte Asyalılarda bu oran daha yüksektir. Etyolojisi tartışmalı olmakla birlikte konjenital olduğu düşünülmektedir.

OLGU: Olgu-1: İki hafta önce başlayan karın ağrısı ve kusma şikayeti ile 5.5 yaşındaki erkek çocuğu hastanemiz Çocuk Cerrahi Polikliniğine getirilmiştir. Biyokimyasal incelemede amilaz 2200, lipaz 1139, direkt bilirubin 9.94 olarak saptanmıştır. Radyolojik görüntülemede distal koledok düzeyinde 3.4 cm çapında kistik genişleme gösteren safra yoluna ait görünüm dikkat çekmiştir.

Olgu-2: İki gün önce başlayan karın ağrısı şikayeti ile 14 yaşındaki kız çocuğu hastanemiz Çocuk Cerrahi Polikliniğine getirilmiştir. Biyokimyasal incelemede amilaz 3330, lipaz 3182, direkt bilirubin 0.45 olarak saptanmıştır. Radyolojik görüntülemede proksimal koledokta 76 mm uzunluğunda, en geniş yerinde 50 mm olarak ölçülen fuziform şekilli kistik dilatasyon izlenmiştir.

Her iki hastaya da kolesistektomi+kist eksizyonu uygulanmıştır. Makroskopik incelemelerde safra kesesi ile unblock olarak gönderilmiş birinci olguda 5,5 cm uzunluğunda, 3,3 cm çapında, ikinci olguda 7x4,5 cm ölçülerinde, 0,3 cm duvar kalınlığında kistik oluşumlar görülmüştür. Mikroskopik incelemelerde kistik genişlemelerin biliyer tip epitelle döşeli ve fibrotik yapıda duvarları olduğu izlenmiştir. Olgular koledok kisti ile uyumlu olarak raporlanmıştır.

SONUÇ: Koledok kistlerinin büyük çoğunluğu erken çocukluk döneminde tanı alır. Tanı konulamamış ya da tedavi edilmemiş olgularda bir çok komplikasyon bildirilmiştir. Biliyer malignite görülme sıklığı özellikle yetişkin olgularda %10-30 oranında olup kesin tedavi cerrahi olarak kistin total eksizyonudur. Klinik açıdan tanıda düşünülme gerekliliği ve patolojik olarak nadir görülmeleri nedeniyle olgular sunulmuştur.