Güncel Patoloji Dergisi 2017, Cilt 1, Ek Sayı
SS37 - SERVİKAL SKUAMÖZ İNTRAEPİTELYAL LEZYONLARIN TANISINDA DİJİTAL PATOLOJİ VE MORFOMETRİK YÖNTEMLERİN TANIYA KATKISI
Patolojide Bilişim
Aslı Akhan1, İlknur Türkmen1, Abdülkadir Albayrak2, Nurullah Çalık3, Aslı Çakır1, Bahar Müezzinoğlu4
1İstanbul Medipol Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Patoloji Anabilim Dalı
2Yıldız Teknik Üniversitesi Elektrik Elektronik Fakültesi Bilgisayar Mühendisliği Bölümü
3Yıldız Teknik Üniversitesi Elektrik Elektronik Fakültesi Elektronik Ve Haberleşme Mühendisliği Bölümü
4Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Patoloji Anabilim Dalı
 

Amaç: Human papilloma virüs etkisinde, prekanseröz lezyonları takiben gelişen serviks kanseri, bu lezyonlara yönelik tarama programlarının yardımı ile önlenebilir kanserlerden biri olmuştur. Servikal prekanseröz lezyonlar, servikal intraepitelyal neoplazi (CIN-üçlü) ve skuamöz intraepitelyal lezyon (SIL-ikili) olmak üzere iki ayrı sistemde derecelendirilmekte olup gözlemciler arası uyumsuzluk aşılmaya çalışılan bir problemdir. Bilgisayar destekli tanıya yardımcı sistemlerin (BDTYS) patolojide kullanıma girmesi ile çeşitli organ ve dokularda morfometrik analizlere yönelik çalışmalar yapılmıştır. Bu çalışmada morfometrik analiz yöntemleri ve çalışma dahilinde geliştirilen BDTYS’nin SIL tanısına katkısını sorguladık.

Gereç ve Yöntem: Dokuzyüzelliyedi adet servikal küçük epitel parçasına (KEP) ait yüksek çözünürlüklü sayısal görüntü elde edildi. Görüntüler iki jinekopatolog tarafından ayrı ayrı yorumlandı, tanılar üçlü sistemde verildi, analizler üçlü ve ikili sistemde yapıldı. Gözlemciler tarafından aynı tanıyı alan KEP’lerde kesin tanı mevcut tanı olarak kabul edildi. Her iki gözlemci tarafından tanı farklılığı olan KEP’ler hematoksilen&eozin (HE), P16 ve Ki67 immünohistokimyasal yardımcı yöntemleri ile tekrar değerlendirildi ve tüm olgularda kesin tanılar belirlendi. Sonrasında sayısal görüntüler morfometrik özellikler (çekirdek sınır düzensizliği, çekirdek sitoplazma oranı, hiperkromazi, polarite kaybı) açısından BDTYS ile analiz edildi ve tanısal sınıflandırma yapıldı.

Bulgular: Her iki patoloğun tanıları arasında uyum, üçlü sistemde güçlü idi (üçlü ve ikili sistemde Kappa değerleri sırasıyla 0,64 ve 0,66). Geliştirilen BDTYS’ye ait deneysel sonuçlarda kesin tanı baz alındığında %64,5 “kesinlik oranı”; uyum açısından üçlü sistemde 0,378 ve ikili sistemde 0,463 Kappa değerleri elde edildi.

Sonuç

Elde edilen sonuçlara literatürdeki diğer çalışmalar ile benzerdir. Mevcut çalışma, literatürdeki benzer çalışmalar ile karşılaştırıldığında en geniş veri setini içermesi, iki patolog tarafından yorumlanması ve uyumsuz vakalarda tekrar değerlendirme yapılarak kesin tanı verilmesi nedeniyle üstünlük göstermektedir. Servikal displazi tanısında BDTYS’nin rutin uygulamaya girmesi güzel bir hayal olmakla birlikte yüksek doğruluk ve uyum oranlarına sahip bir sistem için ileri çalışmalar gereklidir.

Anahtar Kelimeler : dijital patoloj, serviks, skuamöz intraepitelyal lezyon