Özet

AMAÇ: Kolon endoskopik mukozal rezeksiyon (EMR) günümüzde yaygın olarak yapılan özel bir uygulama yöntemidir. 427 işlemden oluşan geniş serimizde bu materyallerdeki klinikopatolojik sonuçlarımızı değerlendirmek ve bunun güvenirliğini belirlemeyi amaçladık.

GEREÇ VE YÖNTEMereç-Yöntem: Hastanemiz gastroentroloji kliniğinde 2013-2017 yıllarında yapılan ve bölümüzde tamamı işleme alınarak raporlanan toplam 338 olguya ait 427 materyal tekrar değerlendirilmiştir. Tüm olgular yaş, cinsiyet, lokalizasyon, çap, cerrahi sınır durumu, tanı, malign olgularda evre parametreleri ile dökümante edilmiştir.

BULGULAR: Toplam 338 olguda 427 EMR materyali değerlendirilmiş olup olguların 137?si (%40,5) kadın, 201?i (%59,5) erkek, yaş dağılımı 21-92 (ortalama 62,8)?dir. Materyallerin yerleşim yerleri; sigmoid kolon 91 (%21,3), transvers kolon 81 (%19), rektum 75 (%17,6), çıkan kolon 69 (%16,1), inen kolon 57 (%13,3), çekum 38 (%8,9), anüs 16 (%3,7)?dır. Lezyonların çapları 0,2-6 (ortalama 2) cm?dir. Tanıların dağılımı; tubuler adenom (TA) 90 (%21), yüksek dereceli displazili (YDD) tubulovillöz adenom (TVA) 82 (%19,2), TVA zemininde gelişmiş adenokarsinom 48 (%11,2), TVA 43 (%10), YDD?li TA 42 (%9,8), sesil serrated adenom (SSA) 32 (%7,4), hiperplastik polip 23 (%5,3), nöroendokrin tümör 7 (%4), submukozal lipom 10 (%2,3), TA zeminde intramukozal adenokarsinom 8 (%1,9), villöz adenom (VA) zemininde gelişmiş adenokarsinom 6 (%1,4), YDD'li VA 4 (%0,9), TA zemininde adenokarsinom 4 (%0,9), leiomyosarkom 4 (%0,9), adenokarsinom 4 (%0,9), SSA zemininde gelişmiş adenokarsinom 4 (%0,9), intramukozal adenokarsinom 3 (%0,7), fibroepitelial polip 3 (%0,7), inflamatuar fibroid polip 2 (%0,5), hamartamatöz polip 2 (%0,4), juvenil polip 1 (%0,3), leiomyom 1 (%0,3), lenfanjiom 1 (%0,3), YDD'li SSA 1 (%0,3), traditional serrated adenom zemininde gelişmiş adenokarsinom 1 (%0,2), VA 1 (%0,2) olgu şeklindedir. Materyallerin 14?ünde (%3,2) cerrahi sınır pozitif olarak değerlendirilmiştir. Bu olgular endoskopik submukozal diseksiyon ve cerrahi için tekrar değerlendirilmiştir. Karsinomlu olguların 25?i (%92) Tis, 2?si (%8) T1?dir.

SONUÇ: EMR, gastrointestinal yolun erken lezyonları için giderek artan sıklıkta kullanılan, invaziv olmayan bir yöntemdir. Bu materyallerin değerlendirilmesindeki en önemli konu tamamının belirli bir prosedür içinde incelenmesi, tanı, derecelendirme, cerrahi sınırların durumu ve varsa lenfovasküler invazyonun varlığı hakkındaki tüm bilgilerin raporda bulunması ve bu bilgilerin standardize edilmesi patoloji pratiğinde ön plana çıkmaktadır.

Özet