Güncel Patoloji Dergisi 2017 , Vol 1 , Num 3
MEME KANSERİNDE TÜMÖR DEPOZİTLERİNİN ÖNEMİ
Merih Güray Durak1, Tülay Canda1, Betül Yılmaz1, Nazlı Sena Şeker1, Seda Eryiğit Kokkoz1, Zümre Arıcan Alıcıkuş2, Nesrin Aktürk2, İlknur Birkay Görken2, Hülya Ellidokuz3, Ali İbrahim Sevinç4, Serdar Saydam4, Sülen Sarıoğlu1
1Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi, Tıbbi Patoloji Anabilim Dalı, İzmir
2Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi, Radyasyon Onkolojisi Anabilim Dalı, İzmir
3Dokuz Eylül Üniversitesi Onkoloji Enstitüsü, Prevantif Onkoloji Anabilim Dalı, İzmir
4Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi, Genel Cerrahi Anabilim Dalı, İzmir

Özet

Amaç: Tümör depozitleri (TD) çeşitli kanserlerde tanımlanmış olan, primer tümör ile devamlılık göstermeyen, yağ dokusu içersindeki düzensiz tümör kitleleridir. Meme kanserinde TD’nin insidansı ve/veya prognostik önemine ilişkin henüz veri bulunmamaktadır.

Gereç ve Yöntem: Çalışmamızda, 2001-2006 yılları arasında kurumumuzda tanı alıp tedavi edilmiş 145 meme kanseri hastası, TD’nin varlığı ve insidansı yönünden yeniden değerlendirildi. Hastaların klinik takip bilgileri dosyalardan tarandı. Histopatolojik olarak primer tümörün histolojik tür, derece ve boyutu, östrojen reseptör (ER), progesteron reseptör (PR), human epidermal growth factor receptor-2 (HER2) durumu ve peritümöral lenfovasküler invazyon varlığı gibi parametrelere bakıldı.

Bulgular: Hastaların 42’sinde (%29.0) TD saptandı. Hastaların ortalama yaşı 52.2 (27-82) olup çoğunluğu (%79.3) invaziv duktal veya invaziv lobüler karsinom tanısı almıştı. Hastaların çoğu (%86.9) derece 2 veya 3 idi. Hastaların %27.6’sı pT1, %43.4’ü pT2, %9.0’u pT3, %14.5’i pT4 olup, %41.4’ü pN1, %32.4’ü pN2, %26.2’si pN3 idi. TD’nin sayısı metastatik lenf düğümlerinin sayısından çıkarılınca 12 hastanın pN evresi değişti. Takip bilgilerine ulaşılan 110 hastanın tek değişkenli analizinde histolojik derece (p=0.052), yeni pN evresi (p=0.036), lokal rekürrens (p=0.016) ve TD (p=0.003) varlığı uzak metastaz ile anlamlı olarak ilişkili bulundu. Hastaların ortalama takip süresi 84 ay (5-161), 10-yıllık hastalıksız sağkalım ve genel sağkalım oranları sırasıyla %89.0 ile %36.0 idi. Çok değişkenli analizde, TD varlığının uzak metastaz ile bağımsız ilişkisi devam etti (p=0.002). Uzak metastaz riski TD olan hastalarda 3.3 kat daha fazla idi.

Sonuç

Bu sonuçlar, TD’nin meme kanseri hastalarında da görüldüğünü ve varlıklarının, klinisyenleri olası uzak metastazlar yönünden uyarması gerektiğini ortaya koymaktadır. Bu nedenle, morfolojik olarak değerlendirmesi zaman almayan ve ek yöntemler gerektirmeyen TD’nin varlığı patoloji raporlarında yer almalıdır.