Güncel Patoloji Dergisi 2017 , Vol 1 , Num 3
PROSTATIN KÜÇÜK HÜCRELİ KARSİNOMU, OLGU SUNUMU
Ayşe Özbek1, Pınar Atasoy1, Gülhan Özdemir1, Merve Eryol1
1Kırıkkale Üniversitesi Tıp Fakültesi, Tıbbi Patoloji Anabilim Dalı, Kırıkkale

Özet

GİRİŞ

Prostatın küçük hücreli karsinomu (PKHK), tüm prostat kanserlerinin %1’inden daha az görülen, agresif bir tümördür. Nöroendokrin diferansiasyon sergileyen yüksek grade’li bu tümör, morfolojik ve histolojik olarak prostatik adenokarsinomdan oldukça farklıdır. PKHK’u pür küçük hücreli karsinom (%50-%60) olarak veya prostatik adenokarsinom ile karışık (%25-%50) olabilir. Biz burada dış merkezden tarafımıza konsulte edilen, pür formda izlenen prostatın küçük hücreli karsinomunu sunmayı amaçladık.

OLGU

Yaklaşık 3 senedir prostatizm semptomları olan 79 yaşındaki erkek hasta, 2 ay önce akut üriner retansiyon nedeniyle acil servise başvurmuş ve üretral kateterizasyon yapılmıştır. Sonrasında hastaya dış merkezde obstrüktif semptomları nedeniyle, prostata yönelik transüretral rezeksiyon yapılmış ve parafin blokları tarafımıza konsülte edilmiştir. Histopatolojik incelemede H&E boyalı kesitlerde; prostat dokusunda solid tabakalar oluşturmuş, hiperkromatik nükleuslu, nükleer sitoplazmik oranı artmış, bazılarının nükleolleri seçilebilen, dar eozinofilik sitoplazmalı, seyrek ‘’molding’’ yapmış pleomorfik tümör hücreleri izlendi. Yüksek mitotik aktivite ve nekroz gözlendi. Yapılan immünohistokimyasal incelemede NSE, Sinaptofizin, Kromogranin A ve LMWK ile yaygın pozitiflik saptanırken; PSA, CK7, CK20 ve HMWK ile boyanma olmadı. Bu bulgular eşliğinde olguya küçük hücreli karsinoma tanısı verildi.

SONUÇ

Ekstapulmoner küçük hücreli karsinomlar, bir çok farklı dokuda görülebilen nadir tümörlerdir. Genitoüriner(mesane ve prostat) ve gastroenterik trakt en çok etkilenen ekstrapulmoner alanlardır. Prostat kaynaklı olan küçük hücreli karsinomlar, ekstrapulmoner küçük hücreli karsinomların %10’unu oluştururken, tüm prostat karsinomlarının %0,2’sini oluşturmaktadır.

Küçük hücreli karsinom, belirgin nükleol yokluğu, nükleer kalıplaşma, frajilite ve ezilme artefaktı gibi karakteristik nükleer özelliklerle tanımlanan yüksek dereceli bir tümördür. Yüksek nükleer sitoplazmik oran ve belirsiz hücre sınırları, yüksek mitotik hız ve apopitotik cisimler gibi karakteristik özellikleri vardır.

Ayrıcı tanıda akla gelmesi gereken en önemli antite, yüksek grade’li (Gleason 5) prostatik adenokarsinomlardır. Ayrıca, prostatın primer küçük hücreli karsinomu nadir olduğundan, mesane gibi başka alanlardan lokal ekstansiyon veya metastazın dışlanması tanısal açıdan önemle göz önüne alınmalıdır.