Güncel Patoloji Dergisi 2018, Cilt 2, Ek Sayı
PL026(478) - MENİNGİOMLARDA KEMİK İNVAZYONU NÜKSÜ ÖNGÖRMEDE BİR PARAMETRE OLARAK KULLANILABİLİR Mİ?
Nöropatoloji
Gül Özbek Çam 1, Çiğdem Vural 1, İsa Çam 2, Burak Çabuk 3
1 Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Patoloji Anabilim Dalı
2 Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Radyoloji Anabilim Dalı
3 Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Beyin Ve Sinir Cerrahisi Anabilim Dalı
  GİRİŞ VE AMAÇ:

Meningiom en sık görülen santral sinir sistemi tümörü olup, Dünya Sağlık Örgütü?ne (DSÖ) göre derece I, derece II ve derece III olmak üzere prognostik açıdan farklı 3 gruba ayrılmaktadır ve bu derecelendirme sistemi en son olarak 2016?da güncellenmiştir. DSÖ tarafından belirlenen, meningiomların derecelendirilmesinde etkisi bulunduğu bilinen histomorfolojik parametreler; mitotik indeks, histolojik alt tip, beyin invazyonu ve ?sellülarite artışı, artmış nükleus/sitoplazma oranı, nükleol belirginliği, paternsiz gelişim, spontan/coğrafik nekroz? gibi bazı histopatolojik özelliklerdir.

Biz bu çalışmada, meningiomlarda kemik invazyonunun; tümör derecesi, nüks durumu ve diğer klinik/histopatolojik parametrelerle ilişkisini araştırmayı amaçladık.

GEREÇ VE YÖNTEM:

Çalışmamızda; Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Patoloji Anabilim Dalı?nda 2006-2017 yılları arasında meningiom tanısı alan toplam 357 olgu incelendi ve en son güncellenen DSÖ 2016 kriterlerine göre tümör dereceleri revize edildi. Rezeksiyon yeterliliği, kemik invazyonu/ beyin invazyonu ve tümör derecesine etkisi olduğu bilinen tüm klinik ve histolojik parametreler yeniden değerlendirildi. Bu parametrelerin birbirleriyle, tümör derecesiyle ve nüksle ilişkisi araştırıldı.

Çalışmaya dahil edilen toplam 357 olgu arasında, takibi yapılan toplam olgu sayısı 328 idi. 29 hastanın takip bilgisine ulaşılamadı ve bu olgular nüks etmemiş olarak kabul edildi. Nüks olan olgular; klinik ve radyolojik olarak nüks olduğu bilinen fakat patolojik peparatlarına ulaşılamayan veya ikinci/üçüncü biyopsisine ait rezeksiyon materyali Kocaeli Üniversitesi Patoloji Anabilim Dalı?nda incelenen olgular olarak kabul edildi.

BULGULAR:

Çalışmadaki olgular kemik invazyonuna göre nüks durumu açısından incelendiğinde, kemik invazyonu olan olgulardaki nüks oranının (%50), kemik invazyonu olmayan olgulara (%4,1) kıyasla anlamlı derecede yüksek olduğu izlendi (p<0,001).

Kemik invazyonunun tümör derecesinden bağımsız olarak nüks durumuna etkisini değerlendirebilmek için, her bir derece grubu kendi içerisinde kemik invazyonu-nüks durumu açısından incelendi. Buna göre, kemik invazyonu olup derece I tümörü olan olgulardaki nüks oranının (%54,5), kemik invazyonu olmayan derece I olgulardaki nüks oranına (%2) kıyasla istatistiksel olarak anlamlı derecede yüksek olduğu izlendi (p<0,001).

Kemik invazyonunun rezeksiyon yeterliliğinden bağımsız olarak nüks durumuna etkisini değerlendirebilmek için, total ve subtotal rezeke edilmiş olgular kendi içlerinde kemik invazyonu-nüks durumu açısından incelendi. Buna göre, total rezeke edilmiş ve kemik invazyonu olan olgulardaki nüks oranının (%30,7), total rezeke edilmiş ve kemik invazyonu olmayan olgulara kıyasla (%6,9) anlamlı derecede yüksek olduğu izlendi (p=0,023).

SONUÇ:

Çalışmamızın sonuçlarına göre, kemik invazyonunun da tıpkı tümör derecesi, rezeksiyon yeterliliği ve beyin invazyonu gibi; nüks için bağımsız bir öngörücü olduğu bulundu.
Anahtar Kelimeler : Meningiom, kemik invazyonu, rezeksiyon yeterliliği, nüks