Güncel Patoloji Dergisi
2018, Cilt 2, Ek Sayı
PB061(584) - Apendektomi Materyallerinde Beklenmedik Bulguların İnsidansı
Gastrointestinal Patoloji
1 İstanbul Üniversitesi- Cerrahpaşa Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Patoloji Anabilimdalı
AMAÇ:
Apendiks tümörleri tüm gastrointestinal sistem malignitelerinin% 0.4- 1'ini oluşturur ve apendektomi yapılan örneklerin % 0.7-7.7'sinde bulunur. Bu çalışmanın amacı, akut apendisit ön tanısı ile opere olan hastaların, apendektomi materyallerindeki histopatolojik olarak beklenmeyen bulguların insidansını analiz etmektir.
GEREÇ ve YÖNTEM:
Cerrahpaşa Tıp Fakültesinde 7 yıllık dönemde apendektomi olan ve mikroskopik incelemesinde bulunan anormal etiyolojik bulguların prevalansı değerlendirilmiştir. Diğer ameliyatlar sırasında apendektomi uygulanan hastalar ve preoperatif öntanısı tümör olan hastalar çalışma dışı bırakılmıştır.
BULGULAR:
Ortalama yaş 26, yaş aralığı 1-96 yıl olarak bulundu. Olguların 425?i (%36,7) kadın, 731?i (%63,3) erkekti. 20 olguda (%1,7) rastlantısal anormal patolojik bulgu görüldü: Bir olguda Askaris lumbricoides (%0,08), bir olguda endometriozis (%0,08), 2 olguda (%0,17) divertikül ve buna bağlı perforasyon, 2 olguda (%0,17) granülomatöz apandisit, 6 olguda sesil serrated adenom (%0,51), 4 olguda low grade müsinöz neoplazi (%0,34), 4 olguda nöroendokrin tümör (%0,34) saptanmıştır. Toplam 14 neoplastik olgunun oranı %1,2?dir. Apendektomi olan tüm hastalarda ortalama yaş 26, neoplastik lezyonların görüldüğü vakalarda ortalama yaş 49,6 olarak bulundu. Akut apandisit olgularının oranı %16,78, flegmonöz apandisit %36,67, gangrenöz apandisit oranı %29,15 olarak hesaplandı. Negatif apendektomi oranı ise % 15,65 idi. Olağandışı apendiks patolojisi olan hastalarda negatif apendektomi oranı daha yüksek bulundu.
SONUÇ:
Apendektomi örneklerinde beklenmedik bulguların insidansı düşüktür. Apendiks neoplazileri genellikle tüm apendektomilerin % 1.5'inde tesadüfen bulunur. Nadir olarak bulunan neoplazilerin çoğu, bizim serimizde de olduğu gibi iyi huyludur ve her tip apendiks neoplazisinin yüksek oranda senkron ve metakron kolorektal kanser insidansına sahip olabileceği akılda tutulmalıdır. Tedavi seçenekleri intraperitoneal kemoterapi ile sağ hemikolektomiden multiviseral rezeksiyona kadar uzanmaktadır. Tüm bu olasılıklar değerlendirildiğinde histopatolojik incelemenin şart ve sürprizlerle dolu olabileceği su götürmez bir gerçektir. Anahtar Kelimeler : apendisit, askariazis, endometriozis, divertikül, granüloma, neoplazi
AMAÇ:
Apendiks tümörleri tüm gastrointestinal sistem malignitelerinin% 0.4- 1'ini oluşturur ve apendektomi yapılan örneklerin % 0.7-7.7'sinde bulunur. Bu çalışmanın amacı, akut apendisit ön tanısı ile opere olan hastaların, apendektomi materyallerindeki histopatolojik olarak beklenmeyen bulguların insidansını analiz etmektir.
GEREÇ ve YÖNTEM:
Cerrahpaşa Tıp Fakültesinde 7 yıllık dönemde apendektomi olan ve mikroskopik incelemesinde bulunan anormal etiyolojik bulguların prevalansı değerlendirilmiştir. Diğer ameliyatlar sırasında apendektomi uygulanan hastalar ve preoperatif öntanısı tümör olan hastalar çalışma dışı bırakılmıştır.
BULGULAR:
Ortalama yaş 26, yaş aralığı 1-96 yıl olarak bulundu. Olguların 425?i (%36,7) kadın, 731?i (%63,3) erkekti. 20 olguda (%1,7) rastlantısal anormal patolojik bulgu görüldü: Bir olguda Askaris lumbricoides (%0,08), bir olguda endometriozis (%0,08), 2 olguda (%0,17) divertikül ve buna bağlı perforasyon, 2 olguda (%0,17) granülomatöz apandisit, 6 olguda sesil serrated adenom (%0,51), 4 olguda low grade müsinöz neoplazi (%0,34), 4 olguda nöroendokrin tümör (%0,34) saptanmıştır. Toplam 14 neoplastik olgunun oranı %1,2?dir. Apendektomi olan tüm hastalarda ortalama yaş 26, neoplastik lezyonların görüldüğü vakalarda ortalama yaş 49,6 olarak bulundu. Akut apandisit olgularının oranı %16,78, flegmonöz apandisit %36,67, gangrenöz apandisit oranı %29,15 olarak hesaplandı. Negatif apendektomi oranı ise % 15,65 idi. Olağandışı apendiks patolojisi olan hastalarda negatif apendektomi oranı daha yüksek bulundu.
SONUÇ:
Apendektomi örneklerinde beklenmedik bulguların insidansı düşüktür. Apendiks neoplazileri genellikle tüm apendektomilerin % 1.5'inde tesadüfen bulunur. Nadir olarak bulunan neoplazilerin çoğu, bizim serimizde de olduğu gibi iyi huyludur ve her tip apendiks neoplazisinin yüksek oranda senkron ve metakron kolorektal kanser insidansına sahip olabileceği akılda tutulmalıdır. Tedavi seçenekleri intraperitoneal kemoterapi ile sağ hemikolektomiden multiviseral rezeksiyona kadar uzanmaktadır. Tüm bu olasılıklar değerlendirildiğinde histopatolojik incelemenin şart ve sürprizlerle dolu olabileceği su götürmez bir gerçektir. Anahtar Kelimeler : apendisit, askariazis, endometriozis, divertikül, granüloma, neoplazi