Güncel Patoloji Dergisi
2018, Cilt 2, Ek Sayı
EPS448(586 - Memenin düşük dereceli adenoskuamöz karsinomunu: nadir bir olgu
Meme Patolojisi
1 Afyon Sağlık Bilimleri Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Patoloji Ad
2 Bayburt Devlet Hastanesi Patoloji Laboratuvarı
3 Afyon Sağlık Bilimleri Üniversitesi Tıp Fakültesi Genel Cerrahi Ad
GİRİŞ
Düşük dereceli adenoskuamöz karsinom, memenin benign ve malign lezyonları ile karışabilen metaplastik meme karsinomlarının farklı klinikopatolojik özellik taşıyan bir alt tipidir. Özellikle sitolojik örneklerde, kor biyopsilerde, intraoperatif kesitlerde tanı zorluğu yaşanabilir.
OLGU
Sol memede, 2 ay öncesinde benign tanı alan, kitle eksizyonu öyküsü olan, 62 yaşında kadın hastanın, eksizyon alanında ele gelen kitle şikayetiyle başvurmasıyla, hastaya reeksizyon yapıldı. İntraoperatif incelemesinde; yoğun inflamatuar hücre infiltrasyonu, yağ nekrozu içerisinde, sklerotik alanların bulunduğu ve bu bölgelerde yer yer hafif atipi içeren tübül yapılarının olduğu dikkati çekti, tanı parafin takibine bırakıldı, eksizyon sınırlarında lezyon izlenmediği bildirildi. Rutin takip işlemleri sonrası elde edilen kesitlerde, fokal alanlarda yoğun sklerotik stroma içerisinde, mitotik figürleri de bulunan, eozinofilik sitoplazmalı, hafif atipik nükleuslu, epitelyal hücreler-hücre grupları izlendi. Duktus yapılarının büyük kısmında SMA, kalponin, CK5/6, HMW Keratin ile myoepitelyal hücreler pozitif boyandı, bazılarında myoepitelyal hücreler seçilemedi. Sklerotik alanlarda, infiltratif giden hücrelerde P63 pozitif boyandı. Tümör alanları ER, PR, cerbB2 ile negatifti. Olgu bu bulgularla Düşük dereceli adenoskuamöz karsinom olarak yorumlandı. Tümör çevresinde sklerozan adenozis, duktal epitelyal hiperplazi, intraduktal papillom alanları da mevcuttu.
SONUÇ
Düşük dereceli adenoskuamöz karsinom, radial skar/kompleks sklerotik lezyonlar başta olmak üzere infiltratif siringomatöz adenom, adenomyoepitelyom, tübüler karsinom gibi benign veya düşük dereceli malign lezyonlarla karışabilen, tanı koymada ciddi zorluklar yaşanan bir lezyondur. Myoepitelyal hücreler düşük dereceli adenoskuamöz karsinomlarda kesintili boyanır. Tümör alanlarında ER, PR, cerbB2 negatiftir. Özellikle intraoperatif tanı koymak oldukça zordur ve yağ nekrozu, inflamasyon gibi sebeplerle bazen daha da zor hale gelebilmektedir. Tedavisinde geniş eksizyonun yeterli olduğu, aksiller lenf nodu metastazının ise çok nadir olduğu bildirilmektedir. Anahtar Kelimeler : Düşük dereceli adenoskuamöz karsinom, meme, immunohistokimya
2 Bayburt Devlet Hastanesi Patoloji Laboratuvarı
3 Afyon Sağlık Bilimleri Üniversitesi Tıp Fakültesi Genel Cerrahi Ad
GİRİŞ
Düşük dereceli adenoskuamöz karsinom, memenin benign ve malign lezyonları ile karışabilen metaplastik meme karsinomlarının farklı klinikopatolojik özellik taşıyan bir alt tipidir. Özellikle sitolojik örneklerde, kor biyopsilerde, intraoperatif kesitlerde tanı zorluğu yaşanabilir.
OLGU
Sol memede, 2 ay öncesinde benign tanı alan, kitle eksizyonu öyküsü olan, 62 yaşında kadın hastanın, eksizyon alanında ele gelen kitle şikayetiyle başvurmasıyla, hastaya reeksizyon yapıldı. İntraoperatif incelemesinde; yoğun inflamatuar hücre infiltrasyonu, yağ nekrozu içerisinde, sklerotik alanların bulunduğu ve bu bölgelerde yer yer hafif atipi içeren tübül yapılarının olduğu dikkati çekti, tanı parafin takibine bırakıldı, eksizyon sınırlarında lezyon izlenmediği bildirildi. Rutin takip işlemleri sonrası elde edilen kesitlerde, fokal alanlarda yoğun sklerotik stroma içerisinde, mitotik figürleri de bulunan, eozinofilik sitoplazmalı, hafif atipik nükleuslu, epitelyal hücreler-hücre grupları izlendi. Duktus yapılarının büyük kısmında SMA, kalponin, CK5/6, HMW Keratin ile myoepitelyal hücreler pozitif boyandı, bazılarında myoepitelyal hücreler seçilemedi. Sklerotik alanlarda, infiltratif giden hücrelerde P63 pozitif boyandı. Tümör alanları ER, PR, cerbB2 ile negatifti. Olgu bu bulgularla Düşük dereceli adenoskuamöz karsinom olarak yorumlandı. Tümör çevresinde sklerozan adenozis, duktal epitelyal hiperplazi, intraduktal papillom alanları da mevcuttu.
SONUÇ
Düşük dereceli adenoskuamöz karsinom, radial skar/kompleks sklerotik lezyonlar başta olmak üzere infiltratif siringomatöz adenom, adenomyoepitelyom, tübüler karsinom gibi benign veya düşük dereceli malign lezyonlarla karışabilen, tanı koymada ciddi zorluklar yaşanan bir lezyondur. Myoepitelyal hücreler düşük dereceli adenoskuamöz karsinomlarda kesintili boyanır. Tümör alanlarında ER, PR, cerbB2 negatiftir. Özellikle intraoperatif tanı koymak oldukça zordur ve yağ nekrozu, inflamasyon gibi sebeplerle bazen daha da zor hale gelebilmektedir. Tedavisinde geniş eksizyonun yeterli olduğu, aksiller lenf nodu metastazının ise çok nadir olduğu bildirilmektedir. Anahtar Kelimeler : Düşük dereceli adenoskuamöz karsinom, meme, immunohistokimya