Güncel Patoloji Dergisi 2018, Cilt 2, Ek Sayı
PB032(706) - Mide endoskopik submukozal diseksiyon materyalleri: 142 olguluk deneyim
Gastrointestinal Patoloji
Arzu Avcı 1, Neşe Ekinci 1, Duygu Ünal 1, Betül Bolat Küçükzeybek 1, Sinem Demir 1, Fatma Hüsniye Dilek 1, Fatih Aslan 2
1 İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Atatürk Eğitim Ve Araştırma Hastanesi Tıbbi Patoloji Kliniği
2 Koç Üniversitesi Tıp Fakültesi Gastroenteroloji Ve Hepatoloji Bölümü
  AMAÇ: Endoskopik submukozal diseksiyon (ESD), günümüzde midede gastroenterologlar tarafından tedavi amaçlı yapılan ve giderek yaygın kullanımı olan minimal invaziv bir işlemdir. Bu prosedürle çıkarılan materyalleri güncel Vienna klasifikasyonundaki tümörün/lezyonun histolojik tip, derinlik, vasküler invazyon ve cerrahi sınır değerlendirmesini içeren patolojik parametreleri ile güvenilir ve doğru bir şekilde değerlendirmek mümkün olmaktadır. Bu parametrelerin tamamı mide ESD serimizde standardize edilmiş olarak tekrar gözden geçirilerek sunulması amaçlanmıştır.

GEREÇ VE YÖNTEM: Bu çalışmada 2013-2017 yılları arasında hastanemiz gastroenteroloji kliniğinde yapılarak laboratuarımıza gönderilen 142 ESD materyali tekrar gözden geçirilmiştir. Tüm materyaller haritalanarak tamamı işleme alınmış ve histopatolojik parametreler eşliğinde değerlendirilmiştir. Olgular yaş, cins, tanı, lezyon çapı, cerrahi sınırların durumu ve tümör ise evresi açısından gözden geçirilmiştir.

BULGULAR: 142 ESD olgusunun 59?u (%41,5) kadın, 83?ü (%58,5) erkek; yaş dağılımı 28-87 (ortalama 66,2); çapları 0,2-12,7 (ortalama 2,9) cm?dir. Tanı dağılımı sırasıyla; hiperplastik polip 32 (%22,5), adenokarsinom 26 (%18,3), yüksek derece displazi gösteren (YDD) tubüler adenom (TA) 14 (%9,9), nöroendokrin tümör 12 (%8,5), inflamatuar fibroid polip 10 (%7), TA 8 (%5,6), TA zemininde adenokarsinom 7 (%4,9), nöroendokrin hücre hiperplazisi 6 (%4,2), kronik gastrit 5 (%3,5), intestinal metaplazi 4 (%2,8), submukozal lipom 4 (%2,8), GİST 2 (%1,4), taşlı yüzük hücreli karsinom 2 (%1,4), tubulovillöz adenom zemininde gelişmiş adenokarsinom 2 (%1,4), pankreatik heterotopi 1 (%0,7), kalsifiye fibröz tümör 1 (%0,7), pilorik gland adenomu 1 (%0,7), fundik gland polibi 1 (%0,7), schwannom 1 (%0,7), leiomyom 1 (%0,7), ksantom 1 (%0,7) olgu şeklindedir. 142 ESD materyalinin 10 (%5)?unda cerrahi sınır (+) olup bu olgular operasyona verilmiştir. 20 invaziv adenokarsinom olgusunun 13?ü (%65) pT1a, 7?si (%35) pT1b?dir.

SONUÇ: ESD işlemi lezyonun en bloc çıkarılabilmesini sağladığı için, materyallerde spesifik tanı ve standart histopatolojik değerlendirme yapılabilmekte olup böylece hastaların tedavisi ve takibi gerçekleştirilebilmektedir. ESD, birçok merkezde kullanımı artacak değerli bir yöntem olarak kabul görmektedir.
Anahtar Kelimeler : endoskopik submukozal diseksiyon, mide