Güncel Patoloji Dergisi 2017, Cilt 1, Ek Sayı
PS118 - GİNGİVA METASTAZI GÖSTEREN AKCİĞER KÜÇÜK HÜCRELİ KARSİNOM OLGUSU
Baş ve Boyun Patolojisi
Işıl Candaner1, Gülay Özbilim1, Neslihan Yaprak2
1Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Patoloji Anabilim Dalı
2Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Kulak Burun Boğaz Anabilim Dalı
 

GİRİŞ

Küçük hücreli karsinom, akciğerin nöroendokrin tümör ailesine ait agresif bir malign epitelyal tümördür. Hastalar sıklıkla tanı anında metastatik yayılım gösterir. Küçük hücreli karsinomun oral yumuşak doku metastazları ise oldukça nadirdir ve oral yumuşak dokularda gingiva en sık etkilenen bölgedir. Bu konuda literatürde az sayıda olgu bildirilmiş olup bunlarda genellikle olgumuzda olduğu gibi primer tümör tanısından sonra gingiva metastazı ortaya çıkmıştır. Bu metastatik sürecin patogenezinde ise zengin kapiller ağ içeren kronik inflame gingiva mikroçevresinin metastatik hücrelerin progresyonuna zemin hazırladığı ileri sürülmüştür.

OLGU

Olgumuzda 64 yaşında kadın hasta 2014 yılında öksürük ve nefes darlığı şikayetleriyle hastanemize başvurmuş ve yapılan endoskopik bronş biyopsisinde “küçük hücreli karsinom” tanısı almıştır. Tanı sonrası 5 kür kemoterapi, 1 ay radyoterapi uygulanmıştır. Bu dönemin sonunda uygulanan PET’te baş-boyun bölgesinde patolojik FDG tutulumu izlenmemiştir. Hasta tanı aldıktan 9 ay sonra sağ üst gingivada açık pembe renkli kistik lezyon saptanmıştır. Gingivadan alınan biyopsinin mikroskopik incelemesinde, dar sitoplazmalı, ince granüler kromatin yapısına sahip nükleuslardan oluşan, yaygın nekroz ve yüksek mitozun izlendiği yüksek dereceli nöroendokrin karsinom izlenmiştir. Olguya immünohistokimyasal olarak uygulanan CD56, PanCK ve TTF-1 pozitifliği nedeniyle olgu “Akciğerin küçük hücreli karsinom metastazı” olarak değerlendirilmiştir.

TARTIŞMA

Oral kavite metastazları kötü prognozu işaret etmektedir, genelde bu bölgede metastaz geliştiğinde vücutta diğer bölgelerde de metastaz sıklıkla izlenir. Olgumuzda da gingival metastazın saptanmasının ardından radyolojik olarak submandibüler lenf düğümü , karaciğer ve sürrenal metastazları saptanmış ve olgu evre 4 olarak kabul edilmiştir. Ayrıca gingival metastazlar erken dönemlerde klinik olarak pyojenik granülom, periferik dev hücreli granülom, fibröz epulis gibi hiperplastik veya reaktif lezyonlara benzer şekilde prezente olabilmektedir.

Olgumuz nadir görülmesi, saptanmasının prognoz değerlendirmesinde önemli olması, klinik olarak benign lezyon şeklinde prezente olabilmesi, özellikle primer tümörü olan hastalarda hızlı büyüyen gingival kitle varlığında ayırıcı tanıda akciğer karsinom metastazının düşünülmesinin önemini vurgulamak için literatür eşliğinde tartışılarak sunulmuştur.

Anahtar Kelimeler : Akciğer küçük hücreli karsinom metastazı, gingiva