Güncel Patoloji Dergisi 2018, Cilt 2, Ek Sayı
PL047(919) - Gastrik Adenokarsinomda Tümör Tomurcuklanması ile Prognostik Parametrelerin İlişkisi
Gastrointestinal Patoloji
Gülfidan Öztürk 1, Aysun Gökçe 2, Murat Alper 2
1 Sorgun Devlet Hastanesi, Patoloji Bölümü
2 Dışkapı Yıldırım Beyazıt Eah, Patoloji Bölümü
  AMAÇ

Mide adenokarsinomu; mide mukozasının glandüler diferansiyasyon gösteren malign epitelyal tümörüdür. Mide adenokarsinomu dünyada en sık görülen 5. kanserdir. Kanser ile ilişkili ölümler arasında üçüncü sıradadır. Tümör budding (tomurcuklanması); tek hücre ya da 5 tümör hücresinden az kümeler şeklinde tanımlanmaktadır. Tümör budding (tomurcuklanma); başta kolorektal kanser olmak üzere akciğer adenokarsinomu, larengeal karsinom, özefagial karsinom, ampüller karsinom ve baş-boyun skuamöz hücreli karsinomlarından oluşan farklı serilerde araştırılmıştır. Artmış tümör tomurcuklanması; yüksek TNM evresi, tümör derecesi, lenfovasküler invazyon, lenf nodu tutulumu ve uzak metastaz bulunması ile ilişkili olarak bulunmuştur. Tümör tomurcuklanmasının biyolojik olarak önemi ise epitelyal-mezenkimal transizyon (EMT) ile ilişkili olabileceği, böylece kanser hücrelerinin migrasyon ve invazyon özelliğini arttırdığı belirtilmiştir. Bu çalışma mide adenokarsinomlarında tümör tomurcuklanması ile klinikopatolojik verilerin ilişkisini saptama amacıyla yapılmıştır.

GEREÇ VE YÖNTEM

Çalışmada mide adenokarsinom tanısı almış 146 olgunun Hematoksilen&Eozin boyalı lamları retrospektif olarak ışık mikroskopunda incelenmiştir. Tümör tomurcuklanması, invaziv sınırda izole tek kanser hücresi veya 5?den daha az sayıda hücreden oluşmuş kanser hücre kümeleri şeklinde değerlendirilmiştir. Tümör lamlarında tümör tomurcuklanma yoğunluğunun maksimum olduğu alan seçilerek x200?lük büyütme alanında sayılmış ve yoğunluğuna göre düşük/orta/yüksek olarak 3 gruba ayrılmıştır. Tümör tomurcuklanma yoğunluğu ile yaş, cinsiyet, diferansiyasyon, lenfovasküler ve perinöral invazyon, Lauren sınıflaması, tümör invazyon derinliği (pT), lenf nodu tutulum evresi (pN), metastaz ve genel sağkalım gibi prognostik parametreler ile ilişkisi istatistiksel olarak analiz edilmiştir.

BULGULAR

Olguların 102'si (%69,9) erkek, 44'ü (%30,1) ise kadından oluşmaktaydı. En genç vaka 27, en yaşlı vaka 87 yaşındadır (ortalaması 65,0±12,0). Artmış tümör tomurcuklanma yoğunluğu; 62 (% 42,5) olguda saptanmıştır. Tümör tomurcuklanma yoğunluğu yüksek olan grubun yaş ortalaması istatistiksel olarak daha düşüktür (p<0,001). Tümör tomurcuklanma yoğunluğu yüksek olan grupta Lauren sınıflamasına göre diffüz tip daha sık görülmektedir (p<0,001). Tümör tomurcuklanma yoğunluğu arttıkça lenfovasküler invazyon (p=0,016), perinöral invazyon (p<0,001) görülme sıklığının arttığı izlendi. Tümör tomurcuklanma yoğunluğu arttıkça invazyon derinliği (pT) (p<0,001) ile lenf nodu tutulum evresinin (pN) (p=0,015) yükseldiği istatistiksel olarak saptanmıştır. Tümör tomurcuklanma yoğunluğunun yüksek olması ile tümör diferansiasyon kaybı (p<0,001) arasında anlamlı ilişki gözlenmiştir. Tümör tomurcuklanma ile cinsiyet, metastaz ve genel sağkalım arasında istatistiksel fark izlenmedi.

SONUÇ

Çalışmamızda, gastrik adenokanserde artmış tümör tomurcuklanma yoğunluğunun kötü prognoz ile ilişkili olduğu saptanmıştır.
Anahtar Kelimeler : Gastrik adenokanser, tümör budding, tomurcuklanma, prognoz