Güncel Patoloji Dergisi
2018, Cilt 2, Ek Sayı
EPS176(961 - SARKOİDOZUN MİDE TUTULUMU: KLİNİK VE HİSTOPATOLOJİK BULGULARIN SENTEZİYLE KONULAN BİR TANI
Gastrointestinal Patoloji
1 Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Patoloji Ana Bilim Dalı
GİRİŞ
Sarkoidoz; nedeni tam olarak anlaşılmayan sistemik granülomatöz bir hastalıktır. En sık akciğer ve mediastinel lenf nodlarını tutmakla birlikte, her türlü organ tutulumu yapabilir. Sarkoidozun gastrointestinal sistem tutulumu oldukça ender olup, %1?den az hastada görülmektedir. Bu posterde sarkoidoz tanısı klinikte bilinen ve biyopsisinde granülom izlenmesiyle; sarkoidozun mide tutulumu tanısı alan bir olgu sunulacak ve histopatolojik ayırıcı tanısı gözden geçirilecektir.
OLGU
8 ay önce Kocaeli Üniversitesi Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalında sarkoidoz tanısı alan 69 yaşındaki kadın hastada yutma güçlüğü gelişmiş. Üniversitemizin Gastroenteroloji bölümünde yapılan endoskopik incelemede, mide küçük kurvatur proksimalinde 1 cm çapında eritemli ödemli, flat lezyon, antrum mukozasında hiperemi, ödem ve duodenumda yüzeyel 5-6 adet ülserasyon saptanmış.
Alınan endoskopik biyopsilerde küçük kurvaturda mukoza yerleşimli, histiyosit ve epiteloid histiyositlerden oluşan non-kazeifiye 2 adet granülom izlendi. Granülomların çevresinde minimal mononükleer ağırlıklı yangısal infiltrasyon görüldü. Lezyonlar çevre dokudan keskin sınırla ayrılmakta idi. Antrumda belirgin bir özellik görülmedi. Duodenumda villuslarda fokal küntleşme gösteren duodenit saptandı. Küçük kurvatur proksimalinde izlenen granülomlara, immünhistokimyasal yöntemle uygulanan CD68 boyası pozitif olarak değerlendirildi. Bilinen sarkoidoz tanılı olgu; sarkoidozun mide tutulumu olarak raporlandı.
SONUÇ
Sarkoidozun gastrointestinal tutulumu ender rastlanan bir durumdur. Ancak gastrointestinal sistemde en sık tutulan organ midedir. Sarkoidozda izlenen mide tutulumu non-spesifik semptomlarla karşımıza çıkar. Bu antite histopatolojik olarak granülomatöz gastrit, Crohn hastalığının üst GİS tutulumu, Tüberküloz ve Whipple hastalığı ile ayırıcı tanıya girer. Crohn hastalığı ile histopatolojik ayırıcı tanısı; çevre midede izlenen glandüler atrofi , düzensizlik, aftöz ülserler ve yangının çok daha belirgin olması ile yapılabilir. Tüberkülozda ise sarkoidozun tersine kazeifiye granülomlar izlenir. Whipple hastalığında ise yangı minimal olup, lamina propriada sitoplazmalarında PAS(+) granüller bulunan, yaygın köpüksü histiyosit infiltrasyonu vardır. Ancak her üç hastalığın da sarkoidozdan klinik olarak tamamen farklılık göstermesi ayırıcı tanıda en değerli bulgudur. Klinikte hastanın sarkoidoz olduğu bilindiği ve histopatolojik olarak granülom görüldüğü takdirde tanı bizim olgumuzdaki gibi zorlayıcı değildir. Anahtar Kelimeler : Sarkoidoz, gastrointestinal sistem, mide
GİRİŞ
Sarkoidoz; nedeni tam olarak anlaşılmayan sistemik granülomatöz bir hastalıktır. En sık akciğer ve mediastinel lenf nodlarını tutmakla birlikte, her türlü organ tutulumu yapabilir. Sarkoidozun gastrointestinal sistem tutulumu oldukça ender olup, %1?den az hastada görülmektedir. Bu posterde sarkoidoz tanısı klinikte bilinen ve biyopsisinde granülom izlenmesiyle; sarkoidozun mide tutulumu tanısı alan bir olgu sunulacak ve histopatolojik ayırıcı tanısı gözden geçirilecektir.
OLGU
8 ay önce Kocaeli Üniversitesi Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalında sarkoidoz tanısı alan 69 yaşındaki kadın hastada yutma güçlüğü gelişmiş. Üniversitemizin Gastroenteroloji bölümünde yapılan endoskopik incelemede, mide küçük kurvatur proksimalinde 1 cm çapında eritemli ödemli, flat lezyon, antrum mukozasında hiperemi, ödem ve duodenumda yüzeyel 5-6 adet ülserasyon saptanmış.
Alınan endoskopik biyopsilerde küçük kurvaturda mukoza yerleşimli, histiyosit ve epiteloid histiyositlerden oluşan non-kazeifiye 2 adet granülom izlendi. Granülomların çevresinde minimal mononükleer ağırlıklı yangısal infiltrasyon görüldü. Lezyonlar çevre dokudan keskin sınırla ayrılmakta idi. Antrumda belirgin bir özellik görülmedi. Duodenumda villuslarda fokal küntleşme gösteren duodenit saptandı. Küçük kurvatur proksimalinde izlenen granülomlara, immünhistokimyasal yöntemle uygulanan CD68 boyası pozitif olarak değerlendirildi. Bilinen sarkoidoz tanılı olgu; sarkoidozun mide tutulumu olarak raporlandı.
SONUÇ
Sarkoidozun gastrointestinal tutulumu ender rastlanan bir durumdur. Ancak gastrointestinal sistemde en sık tutulan organ midedir. Sarkoidozda izlenen mide tutulumu non-spesifik semptomlarla karşımıza çıkar. Bu antite histopatolojik olarak granülomatöz gastrit, Crohn hastalığının üst GİS tutulumu, Tüberküloz ve Whipple hastalığı ile ayırıcı tanıya girer. Crohn hastalığı ile histopatolojik ayırıcı tanısı; çevre midede izlenen glandüler atrofi , düzensizlik, aftöz ülserler ve yangının çok daha belirgin olması ile yapılabilir. Tüberkülozda ise sarkoidozun tersine kazeifiye granülomlar izlenir. Whipple hastalığında ise yangı minimal olup, lamina propriada sitoplazmalarında PAS(+) granüller bulunan, yaygın köpüksü histiyosit infiltrasyonu vardır. Ancak her üç hastalığın da sarkoidozdan klinik olarak tamamen farklılık göstermesi ayırıcı tanıda en değerli bulgudur. Klinikte hastanın sarkoidoz olduğu bilindiği ve histopatolojik olarak granülom görüldüğü takdirde tanı bizim olgumuzdaki gibi zorlayıcı değildir. Anahtar Kelimeler : Sarkoidoz, gastrointestinal sistem, mide