Güncel Patoloji Dergisi
2018, Cilt 2, Ek Sayı
PL014(966) - Tükrük bezinde pleomorfik adenomların incelenmesi, ince iğne aspirasyon sitolojisinin doku biopsisi ile korelasyonu
Baş ve Boyun Patolojisi
1 Balıkesir Üniversitesi Tıp Fakültesi,patoloji Anabilim Dalı
2 T.c. Sağlık Bilimleri Üniversitesi İzmir Tepecik Eğitim Ve Araştırma Hastanesi,patoloji
AMAÇ
Pleomorfik adenom, tükrük bezinin en sık görülen tümörü olmasına rağmen tümörün özelliklerini yansıtan çok az sayıda çalışma bulunmaktadır. Amacımız tükrük bezinde gelişen bu tümörün histopatolojik ve klinikopatolojik özelliklerini incelemek, ince iğne aspirasyon sitolojisinin özelliklerini ve doku biopsisi ile uyumunu araştırmak.
GEREÇ VE YÖNTEM
Balıkesir Üniversitesi Tıp Fakültesi Patoloji Anabilim Dalı?nda 2009-2017 yılları arasında tanı almış 20 pleomorfik adenom olgusu ile Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi?nde 2013-2017 yılları arasında tanı almış 51 olgu çalışmaya alındı. Olguların yaş,cinsiyet,tümörün görüldüğü yer, tükrük bezindeki lokalizasyonu, histolojik tipi, çapı, cerrahi sınırı, operasyon şekli, malign transformasyon ve rekürrens durumu ve ince iğne sitoloji sonuçları incelendi. Malign transformasyon gösteren olgular ayrıca klinik ve histolojik özellikleriyle değerlendirildi. İnce iğne aspirasyon sitolojisi sonuçlarının doku biopsisi ile uyumu incelendi.
BULGULAR
Olgularımızın çoğu (n:50-%70.42) kadındı.Yaşları 11 ile 85 yaş aralığında olup tümör en fazla 40-59 yaş aralığındaydı (n:31-%43.66). Pleomorfik adenomların en sık görüldüğü tükrük bezi glandula parotisti (n:59-%83.09). Diğerleri submandibular bezde (n:12-%16.90) görüldü. Parotisdeki tümörler (n:54) sol tarafta daha sık (n:30-%50.84) bulunurken submandibular bezdeki tümörler (n:12) ise daha sık (n:7-%58.33) sağ taraftaydı.Tümörlerin çapları 1-5.5 cm aralığında olup bunların çoğu 2-4 cm aralığındaydı (n:44-%61.97). Tümörlerin 62?si (%93.93) klasik tipte,4?ü (%6.06) sellüler tipteydi. Miksoid tipe rastlanmadı. Cerrahi sınırı değerlendirilebilen olgularımızın 14?ünde (%19.71) cerrahi sınır pozitifti. Cerrahi operasyon şekli parotisteki tümörlerin çoğunda (n:52-%88.13) yüzeyel parotidektomi iken submandibular bezdeki tümörlerin tamamında (n:12-%100) eksizyondu. Malign transformasyon olgularımızın 5?inde (%7.04) görüldü. Malign transformasyon gösteren olgularda adenokarsinom, skuamöz hücreli karsinom, onkositik karsinom ve mukoepidermoid karsinom görüldü. Rekürrens benign olguların sadece 1?inde (%1.40) görüldü. Cerrahi operasyondan önce ince iğne sitolojisi yapılan olguların 48?ine (%67.60 ) pleomorfik adenom tanısı verilmişti. 2 (%2.81 ) olgu kuşkulu sitoloji, 2 (% 2.81) olgu Wharthin tümörü, 1 (%1.40 ) olgu bazoloid hücreli düşük dereceli tümör, 1 (%1.40) olgu myoepitelyoma, 1 (%1.40) olgu benign, 4 (%5.63) olgu tanısal olmayan sitoloji tanıları almıştı. Malign transformasyon gösteren 5 olgumuzun 3?ünün malign sitoloji tanıları varken 1?inde Wharthin tümörü düşünülmüştü. 1 olgunun ise öncesinde ince iğne sitolojisi yapılmamıştı.
SONUÇ
Çalışmamızda tükrük bezinde pleomorfik adenomlara ait bulgularımız az sayıda farklı serilerle yapılan istatistiksel verilerle karşılaştırılarak sunulmaktadır. Böylece çalışmamızın ileride yapılacak araştırmalara da yol göstereceğini umuyoruz. Anahtar Kelimeler : Tükrük bezi, Pleomorfik adenom, Mikst tümör
2 T.c. Sağlık Bilimleri Üniversitesi İzmir Tepecik Eğitim Ve Araştırma Hastanesi,patoloji
AMAÇ
Pleomorfik adenom, tükrük bezinin en sık görülen tümörü olmasına rağmen tümörün özelliklerini yansıtan çok az sayıda çalışma bulunmaktadır. Amacımız tükrük bezinde gelişen bu tümörün histopatolojik ve klinikopatolojik özelliklerini incelemek, ince iğne aspirasyon sitolojisinin özelliklerini ve doku biopsisi ile uyumunu araştırmak.
GEREÇ VE YÖNTEM
Balıkesir Üniversitesi Tıp Fakültesi Patoloji Anabilim Dalı?nda 2009-2017 yılları arasında tanı almış 20 pleomorfik adenom olgusu ile Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi?nde 2013-2017 yılları arasında tanı almış 51 olgu çalışmaya alındı. Olguların yaş,cinsiyet,tümörün görüldüğü yer, tükrük bezindeki lokalizasyonu, histolojik tipi, çapı, cerrahi sınırı, operasyon şekli, malign transformasyon ve rekürrens durumu ve ince iğne sitoloji sonuçları incelendi. Malign transformasyon gösteren olgular ayrıca klinik ve histolojik özellikleriyle değerlendirildi. İnce iğne aspirasyon sitolojisi sonuçlarının doku biopsisi ile uyumu incelendi.
BULGULAR
Olgularımızın çoğu (n:50-%70.42) kadındı.Yaşları 11 ile 85 yaş aralığında olup tümör en fazla 40-59 yaş aralığındaydı (n:31-%43.66). Pleomorfik adenomların en sık görüldüğü tükrük bezi glandula parotisti (n:59-%83.09). Diğerleri submandibular bezde (n:12-%16.90) görüldü. Parotisdeki tümörler (n:54) sol tarafta daha sık (n:30-%50.84) bulunurken submandibular bezdeki tümörler (n:12) ise daha sık (n:7-%58.33) sağ taraftaydı.Tümörlerin çapları 1-5.5 cm aralığında olup bunların çoğu 2-4 cm aralığındaydı (n:44-%61.97). Tümörlerin 62?si (%93.93) klasik tipte,4?ü (%6.06) sellüler tipteydi. Miksoid tipe rastlanmadı. Cerrahi sınırı değerlendirilebilen olgularımızın 14?ünde (%19.71) cerrahi sınır pozitifti. Cerrahi operasyon şekli parotisteki tümörlerin çoğunda (n:52-%88.13) yüzeyel parotidektomi iken submandibular bezdeki tümörlerin tamamında (n:12-%100) eksizyondu. Malign transformasyon olgularımızın 5?inde (%7.04) görüldü. Malign transformasyon gösteren olgularda adenokarsinom, skuamöz hücreli karsinom, onkositik karsinom ve mukoepidermoid karsinom görüldü. Rekürrens benign olguların sadece 1?inde (%1.40) görüldü. Cerrahi operasyondan önce ince iğne sitolojisi yapılan olguların 48?ine (%67.60 ) pleomorfik adenom tanısı verilmişti. 2 (%2.81 ) olgu kuşkulu sitoloji, 2 (% 2.81) olgu Wharthin tümörü, 1 (%1.40 ) olgu bazoloid hücreli düşük dereceli tümör, 1 (%1.40) olgu myoepitelyoma, 1 (%1.40) olgu benign, 4 (%5.63) olgu tanısal olmayan sitoloji tanıları almıştı. Malign transformasyon gösteren 5 olgumuzun 3?ünün malign sitoloji tanıları varken 1?inde Wharthin tümörü düşünülmüştü. 1 olgunun ise öncesinde ince iğne sitolojisi yapılmamıştı.
SONUÇ
Çalışmamızda tükrük bezinde pleomorfik adenomlara ait bulgularımız az sayıda farklı serilerle yapılan istatistiksel verilerle karşılaştırılarak sunulmaktadır. Böylece çalışmamızın ileride yapılacak araştırmalara da yol göstereceğini umuyoruz. Anahtar Kelimeler : Tükrük bezi, Pleomorfik adenom, Mikst tümör