Güncel Patoloji Dergisi
2018, Cilt 2, Ek Sayı
PB013(1031 - Diffüz Büyük B Hücreli Lenfomalarda CD30 Ekspresyon Sıklığı ve Klinikopatolojik Veriler ile İlişkisi
Hematopatoloji
1 Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi, Patoloji Anabilim Dalı
2 Ankara Numune Eğitim Ve Araştırma Hastanesi, Patoloji Bölümü
3 Ankara Atatürk Eğitim Ve Araştırma Hastanesi, Patoloji Bölümü
4 Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi, Dahiliye Anabilim Dalı
5 Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi, Tıbbi Onkoloji Anabilim Dalı
Amaç : Diffüz büyük B hücreli lenfoma (DBBHL)vakaları heterojen bir biolojiye sahip olmaları nedeni ile tedavi sonuçları farklı olabilmektedir. DBBHL vakalarının küçük bir kısmı CD30 ile pozitifliği göstermektedir. Bu CD30 pozitifliği gösteren DBBHL vakalarının prevalansını, immünolojik ve klinik özelliklerini ortaya koymayı amaçladık.
Gereç ve Yöntem : Ankara Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesinde Patoloji kliniğinde retrospective olarak arşiv materyalleri taranarak 2007-2018 yılları arasında DBBHL tanısı alan 74 vaka araştırmaya alındı.
Vakalara ait parafin bloklarından 3mm çapında iki doku örneği alınarak tissue microarray blokları hazırlandı. Tissue microarray bloklarına CD30, Bcl-6, Mum-1, CD10, ALK, Bcl-2 ve c-Myc immünohistokimyasal boyamaları ile EBER(Epstein-Barr virus enkodlu RNA) in situ hibridizasyon testi yapıldı. İmmünohistokimyasal boyamaları için pozitif cut off değer %20?in üzeri kabul edildi.
Hastaların klinikopatolojik veriler (yaş, cinsiyet, histolojik alt grup, klinik evre, kemik iliği tutulumu, prognostik skor, nüks varlığı, nüks tarihi, ekstranodal tutulum varlığı) ve prognostik öneme sahip klinik parametreler takip edildiği hematoloji ve onkoloji kliniklerindeki dosyalardan elde edildi.
Bulgular: Vakaların yaş ortalaması 61 ve 40?ı erkek(%54), 34?ü(%46) kadın idi. DBBHL tanısı alan 74 vakanın 6?sında (%8,1) CD30 pozitif boyanma görüldü. CD30 pozitif boyanan vakaların tamamı Mum-1 ile yaygın pozitif boyanmış olup biri CD10, biri de Bcl-6 ile pozitif boyanmıştır. Vakaların hiç birinde ALK ile pozitif boyanma saptanmadı. Bu 6 vakanın tamamı Bcl-2 ve 3?ü de c-Myc ile pozitif boyandı. EBER testi ile vakaların hiç birinde pozitif boyanma saptanmadı. CD30 pozitif DBBHL vakaların histomorfolojik özelliklerine bakıldığında 3?ü(%50) anaplastik, 3?ü(%50) de sentroblastik tipte idi. 4 vakanın klinik takibine ulaşılmış ve 3?ünün IPI(International Prognostic Index) skoru yüksek olarak bulundu.
Sonuç : CD30 pozitif DBBHL vakaların hepsi non-germinal merkez kökenli olması ve Bcl-2 ile yaygın pozitiflik göstermesi bu vakaların daha kötü prognozlu olacağını işaret etmekte idi. Ulaşılabilen klinik sonuçlar kısıtlı olmasına rağmen ulaşılabilenlerin IPS skorları yüksekti. Daha geniş DBBHL vaka serilerinde CD30 pozitifliği araştırılması hedefe yönelik yeni tedavi planları oluşturulmasına ışık tutabilir. Anahtar Kelimeler : diffüse büyük b hücreli lenfoma, CD30
2 Ankara Numune Eğitim Ve Araştırma Hastanesi, Patoloji Bölümü
3 Ankara Atatürk Eğitim Ve Araştırma Hastanesi, Patoloji Bölümü
4 Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi, Dahiliye Anabilim Dalı
5 Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi, Tıbbi Onkoloji Anabilim Dalı
Amaç : Diffüz büyük B hücreli lenfoma (DBBHL)vakaları heterojen bir biolojiye sahip olmaları nedeni ile tedavi sonuçları farklı olabilmektedir. DBBHL vakalarının küçük bir kısmı CD30 ile pozitifliği göstermektedir. Bu CD30 pozitifliği gösteren DBBHL vakalarının prevalansını, immünolojik ve klinik özelliklerini ortaya koymayı amaçladık.
Gereç ve Yöntem : Ankara Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesinde Patoloji kliniğinde retrospective olarak arşiv materyalleri taranarak 2007-2018 yılları arasında DBBHL tanısı alan 74 vaka araştırmaya alındı.
Vakalara ait parafin bloklarından 3mm çapında iki doku örneği alınarak tissue microarray blokları hazırlandı. Tissue microarray bloklarına CD30, Bcl-6, Mum-1, CD10, ALK, Bcl-2 ve c-Myc immünohistokimyasal boyamaları ile EBER(Epstein-Barr virus enkodlu RNA) in situ hibridizasyon testi yapıldı. İmmünohistokimyasal boyamaları için pozitif cut off değer %20?in üzeri kabul edildi.
Hastaların klinikopatolojik veriler (yaş, cinsiyet, histolojik alt grup, klinik evre, kemik iliği tutulumu, prognostik skor, nüks varlığı, nüks tarihi, ekstranodal tutulum varlığı) ve prognostik öneme sahip klinik parametreler takip edildiği hematoloji ve onkoloji kliniklerindeki dosyalardan elde edildi.
Bulgular: Vakaların yaş ortalaması 61 ve 40?ı erkek(%54), 34?ü(%46) kadın idi. DBBHL tanısı alan 74 vakanın 6?sında (%8,1) CD30 pozitif boyanma görüldü. CD30 pozitif boyanan vakaların tamamı Mum-1 ile yaygın pozitif boyanmış olup biri CD10, biri de Bcl-6 ile pozitif boyanmıştır. Vakaların hiç birinde ALK ile pozitif boyanma saptanmadı. Bu 6 vakanın tamamı Bcl-2 ve 3?ü de c-Myc ile pozitif boyandı. EBER testi ile vakaların hiç birinde pozitif boyanma saptanmadı. CD30 pozitif DBBHL vakaların histomorfolojik özelliklerine bakıldığında 3?ü(%50) anaplastik, 3?ü(%50) de sentroblastik tipte idi. 4 vakanın klinik takibine ulaşılmış ve 3?ünün IPI(International Prognostic Index) skoru yüksek olarak bulundu.
Sonuç : CD30 pozitif DBBHL vakaların hepsi non-germinal merkez kökenli olması ve Bcl-2 ile yaygın pozitiflik göstermesi bu vakaların daha kötü prognozlu olacağını işaret etmekte idi. Ulaşılabilen klinik sonuçlar kısıtlı olmasına rağmen ulaşılabilenlerin IPS skorları yüksekti. Daha geniş DBBHL vaka serilerinde CD30 pozitifliği araştırılması hedefe yönelik yeni tedavi planları oluşturulmasına ışık tutabilir. Anahtar Kelimeler : diffüse büyük b hücreli lenfoma, CD30