Güncel Patoloji Dergisi 2017, Cilt 1, Ek Sayı
SS15 - 27 OLGUDA ÖZOFAJİAL ENDOSKOPİK SUBMUKOZAL DİSEKSİYON SONUÇLARIMIZ
Gastrointestinal Patoloji
Neşe Ekinci1, Arzu Avcı1, Fatma Hüsniye Dilek1, Betül Küçükzeybek1, Ilgın Aydın1, Fatih Aslan2
1İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Atatürk Eğitim Ve Araştırma Hastanesi Tıbbi Patoloji Bölümü
2İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Atatürk Eğitim Ve Araştırma Hastanesi Gastroenteroloji Kliniği / İstanbul Koç Üniversitesi Gastroenteroloji Ana Bilim Dalı
 

Giriş

Son yıllarda minimal invaziv endoskopik tekniklerin gelişmesi ile birlikte, özofagusun yüzeyel tümörleri ve tümör benzeri lezyonları ehil ellerde daha hızlı ve güvenilir bir şekilde ve daha az travmatik yolla çıkarılmaktadır. Bu çalışmada bölümümüzde tanı alan 27 endoskopik submukozal diseksiyon (ESD) olgusunun retrospektif olarak değerlendirilmesi amaçlandı.

Materyal-Metot: Mayıs 2013-Mayıs 2017 tarihleri arasında İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi Gastroenteroloji Kliniği’nde yapılan 27 özofajial ESD olgusu laboratuarımızda değerlendirildi. Strafor üzerine iğnelerle gerilerek gönderilmiş tüm materyaller fotoğraflanıp cerrahi sınırları boyanarak tespite alındı. Daha sonra materyaller dilimlenerek tamamı takibe alındı. Tüm olgular; yaş, cinsiyet dağılımı, özofagustaki yerleşim yerleri, çapları, histopatolojik tanıları, rezeksiyon sınırları, malign olgularda invazyon derinliği, patolojik evre, lenfovasküler-nöral invazyon varlığı ve eşlik eden lezyonlar açısından değerlendi.

Bulgular: Olguların yaşı 41-80 arasında (ortalama 63,3) değişmekteydi. 27 olgunun 13’ü kadın, 14’ü erkekti. Lokalizasyonlarına göre 1 olgu üst 1/3 özofagusta, 15 olgu orta, 11 olgu alt 1/3 özofagus yerleşimliydi. Lezyonların çapı 1-8 cm arasında (ortalama 2,6 cm) değişmekteydi. Histopatolojik tanılar; 9 olguda “invaziv skuamöz hücreli karsinom” (SCC), 8 olguda “leiomyom”, 3 olguda “insitu SCC”, 2 olguda “adenokarsinom”, 1 olguda “bazaloid SCC”, 1 olguda “Barrett özofagus”, 1 olguda “seboreik keratoz benzeri lezyon” ve 1 olguda da “IgG4 ilişkili tümör” olarak verildi. 9 invaziv SCC olgusunun 6’sı pT1b, 3’ü pT1a; 2 adenokarsinom olgusunun 1’i pT1a, diğeri pT2 olarak değerlendirildi. Bir invaziv pT1b SCC ve 1 pT2 adenokarsinom olgusunda taban cerrahi sınırda tümör mevcuttu. Diğer tüm olgularda rezeksiyon sınırları salimdi.

Sonuç

27 olgumuzun 2’sinde taban cerrahi sınır pozitifliği nedeniyle hastalar radikal cerrahi girişime yönlendirilmiştir. Cerrahi sınırları salim olan 25 olguysa endoskopik takiptedir. Bu olguların rebiopsilerinde halen nüks yoktur. Mide ve kolonda yaygın olarak kullanılan ESD yöntemi son yıllarda özofagusta da ehil ellerde başarı ile kullanılmaktadır. Bu yöntem özellikle lezyonun en bloc çıkarılabilmesi, güvenli cerrahi sınırların sağlanması ve tüm parametreleriyle patolojik değerlendirmenin tam olarak yapılabilmesi açısından radikal cerrahinin yerini alan minimal invaziv bir yöntem olarak hastalara büyük fayda sağlamaktadır.

Anahtar Kelimeler : özofagus, endoskopik submukozal diseksiyon