Güncel Patoloji Dergisi
2018, Cilt 2, Ek Sayı
PL027(371) - Subaraknoid Kanamanın İndüklediği Vagal İskeminin İntestinal İmmun Yetmezlikteki Bilinmeyen Rolü Üstüne Deneysel Çalışma
Nöropatoloji
1 Atatürk Ün.versitesi Tıp Fakültesi Patoloji Anabilim Dalı
2 Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesi Beyin Cerrahi Anabilim Dalı
Amaç: Vagal impulslar, antiinlamatuvar ve immunostimulatuvar özellikleri ile barsakların nöroimmülomodülatör fonksiyolarında çok önemli roller üstlenmesine rağmen, vagal yetmezliğin intestinal immün sistem üzerinde fonksiyonel ve sitoarşitektürel açıdan yarattığı sonuçlar hakkında tatmin edici bir analitik bilgi yoktur. Bu araştırmada, subaraknoid kanamayı takiben gelişen iskemiye bağlı vagal yetmezliğin intestinal immuniteden sorumlu Peyer plaklarında oluşturabileceği histopatolojik değişiklikler incelenmiştir.
Materyal Metod: Çalışmada 21 tavşan, kontrol (n = 5), SHAM (n = 5) ve subaraknoid hemoraji(SAH) grubu (n = 11) olarak üç gruba ayrıldı. SHAM grubunda sisterna magnaya 0,5 ml serum fizyolojik; çalışma gurubuna da aynı şekilde 0,5 ml otolog kan enjeksiyonu ile deneysel SAH oluşturuldu. Dört haftalık takip sonrasında denekler dekapite edildi. İntrakardiyak formalin enjeksiyonunu takiben çıkarılan tüm vagal komplexler ve barsaklar %10 formalin solüsyonunda yeterli tespitten sonra parafin bloklardan hazırlanan 4 mikronluk kesitleri hematoksilin / eozin ve immünohistokimyasal olarak GFAP boyasıyla boyandı ve kübik milimetre başına nodoz gangliyonların normal/dejenere nöron dansiteleri (n/mm2), vagal liflerin axon yoğunluğu (n/mm2) ve Peyer plaklarının volümleri (PV/mm3) stereolojik olarak analiz edildi ve istatistiksel olarak birbirleriyle karşılaştırıldı.
Bulgular: Subaraknoid kanama oluşturulan deneklerden 2 tanesi (n=2) gelişen bilinçsizlik ve kardiyorespiratuvar arrest nedeniyle kaybedildi. Makroskopik analizlerde, subaraknoid mesafede kanama, meningeal yapışıklık, hidrosefali ve foraminal herniasyon izlendi. Histopatolojik analizlerde nodoza ganglionların dejenere nöron dansitesi i sıra ile kontrol gurubunda 5±2/mm3- SHAM'de 13±4/mm3 ve çalışma grubunda 321±83/mm3; dejenere akson dansiteleri 6±2/mm2-18±4/mm3 -418±91/mm2 olup Peyer plaklarının ortalama hacimleri de aynı sıra ile (8±1)x106µm3/mm3 (P>0.05); SHAM'de (Grup-II) (10±3) x106µm3/mm3 (p <0.005); ve çalışma grubunda (Grup-III) (21±5)x106µm3/ mm3 (P<0.0005) olarak tahmin olundu.
Sonuç: Subaraknoid hemorajiyi takiben gelişen iskeminin indüklediği vagal network dejenerasyonu ortaya çıktığı düşünülen vagal yetmezliğin, bu süreçte rölatif hiperaktivite kazanan sempatik etkilerle de Peyer plaklarını önce reaktif lenfoid hiperplaziye daha sonra da gelişen vazospazm ile nekroza sürkleyerek intestinal immün yetmezlik tablosunu yaratacağını düşündürtmektedir. Anahtar Kelimeler : Anahtar Kelimeler: Vagal İskemi, Peyer Plakları, İmmün Yetmezlik
2 Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesi Beyin Cerrahi Anabilim Dalı
Amaç: Vagal impulslar, antiinlamatuvar ve immunostimulatuvar özellikleri ile barsakların nöroimmülomodülatör fonksiyolarında çok önemli roller üstlenmesine rağmen, vagal yetmezliğin intestinal immün sistem üzerinde fonksiyonel ve sitoarşitektürel açıdan yarattığı sonuçlar hakkında tatmin edici bir analitik bilgi yoktur. Bu araştırmada, subaraknoid kanamayı takiben gelişen iskemiye bağlı vagal yetmezliğin intestinal immuniteden sorumlu Peyer plaklarında oluşturabileceği histopatolojik değişiklikler incelenmiştir.
Materyal Metod: Çalışmada 21 tavşan, kontrol (n = 5), SHAM (n = 5) ve subaraknoid hemoraji(SAH) grubu (n = 11) olarak üç gruba ayrıldı. SHAM grubunda sisterna magnaya 0,5 ml serum fizyolojik; çalışma gurubuna da aynı şekilde 0,5 ml otolog kan enjeksiyonu ile deneysel SAH oluşturuldu. Dört haftalık takip sonrasında denekler dekapite edildi. İntrakardiyak formalin enjeksiyonunu takiben çıkarılan tüm vagal komplexler ve barsaklar %10 formalin solüsyonunda yeterli tespitten sonra parafin bloklardan hazırlanan 4 mikronluk kesitleri hematoksilin / eozin ve immünohistokimyasal olarak GFAP boyasıyla boyandı ve kübik milimetre başına nodoz gangliyonların normal/dejenere nöron dansiteleri (n/mm2), vagal liflerin axon yoğunluğu (n/mm2) ve Peyer plaklarının volümleri (PV/mm3) stereolojik olarak analiz edildi ve istatistiksel olarak birbirleriyle karşılaştırıldı.
Bulgular: Subaraknoid kanama oluşturulan deneklerden 2 tanesi (n=2) gelişen bilinçsizlik ve kardiyorespiratuvar arrest nedeniyle kaybedildi. Makroskopik analizlerde, subaraknoid mesafede kanama, meningeal yapışıklık, hidrosefali ve foraminal herniasyon izlendi. Histopatolojik analizlerde nodoza ganglionların dejenere nöron dansitesi i sıra ile kontrol gurubunda 5±2/mm3- SHAM'de 13±4/mm3 ve çalışma grubunda 321±83/mm3; dejenere akson dansiteleri 6±2/mm2-18±4/mm3 -418±91/mm2 olup Peyer plaklarının ortalama hacimleri de aynı sıra ile (8±1)x106µm3/mm3 (P>0.05); SHAM'de (Grup-II) (10±3) x106µm3/mm3 (p <0.005); ve çalışma grubunda (Grup-III) (21±5)x106µm3/ mm3 (P<0.0005) olarak tahmin olundu.
Sonuç: Subaraknoid hemorajiyi takiben gelişen iskeminin indüklediği vagal network dejenerasyonu ortaya çıktığı düşünülen vagal yetmezliğin, bu süreçte rölatif hiperaktivite kazanan sempatik etkilerle de Peyer plaklarını önce reaktif lenfoid hiperplaziye daha sonra da gelişen vazospazm ile nekroza sürkleyerek intestinal immün yetmezlik tablosunu yaratacağını düşündürtmektedir. Anahtar Kelimeler : Anahtar Kelimeler: Vagal İskemi, Peyer Plakları, İmmün Yetmezlik