Güncel Patoloji Dergisi 2017 , Vol 1 , Num 3
SÜRRENAL LEZYONLARININ TANISINDA İNCE İĞNE ASPİRASYON BİYOPSİSİNİN ROLÜ
Kerem Özcan1, Hale Demir1, Gamze Göktürk1, Burcu Güzelbey2, Fatih Gülşen3, Canser Çakalır1, Nesrin Uygun1
1İ.ü. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi, Patoloji Anabilim Dalı
2S.b.ü. İstanbul Eğitim Araştırma Hastanesi, Patoloji Anabilim Dalı
3İ.ü. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi, Radyoloji Anabilim Dalı

Özet

AMAÇ: Sürrenal lezyonları nonneoplastik kistlerden malign tümörlere kadar geniş bir spektrumda yer alır. Malign tümörlerin çoğunluğu metastatiktir. Sürrenal İİAB, çoğunlukla, metastatik tümörleri benign sürrenal nodüllerinden ayırmada kullanılmaktadır. Bu çalışmada, bölümümüzde tanı alan sürrenal İİAB’lerinin analizi yapılarak yöntemin tanısal değerini görmek amaçlandı.

GEREÇ ve YÖNTEM: İ.Ü. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Patoloji AD rapor arşivi taranarak 2000-2016 arasında sürrenal İİAB yapılmış olgular belirlendi. Klinik özellikler, ön tanı ve hasta başı değerlendirme sonuçları kaydedildi.

Sitopatolojik tanılar; yetersiz, nonneoplastik, sınırlı (tanısal hücre az), benign kortikal nodül (hiperplastik/neoplastik) ve neoplastik olarak gruplandı. Neoplastik olanlar; benign, primer malign, metastaz olarak sınıflandı. Metastatik olgulardan primer odağı bilinenler kaydedildi. Erişilebilen olgularda histopatolojik tanı, sitopatolojik tanıyla karşılaştırıldı.

BULGULAR: 221 olgunun 87’si kadın, 134’ü erkekti (K/E: 1/1.54). Yaş ortalaması 54.4’tü (0-87). Kitlelerin 93’ü sağ, 95’i sol, 26’sı bilateral sürrenal yerleşimliydi; 7’sinde lokalizasyon bildirilmemişti. Bilateral olanlardan 21’inde tek, 2’sinde her iki sürrenale girişim yapılmıştı; 3’ünde taraf belirtilmemişti. Ortalama kitle çapı 5.27 (0.7-19 cm) idi.

184 olguda klinik tanı bildirilmişti: 15 nonneoplastik, 48 primer sürrenal tümörü, 121 metastaz. Metastaz ön tanısı olanların 68’inde primer tümörün histo/sitopatolojik tanısı mevcuttu; 53’ünde primer odak ve tanı bilinmiyordu.

170 olguda hasta başı değerlendirme yapılmış olup %86,5’inde materyal yeterli bulunmuştu.

İİAB’lerin 187’si (%84.6) tanısaldı: 18 nonneoplastik, 7 sınırlı, 146 neoplastik, 16 benign kortikal nodül. Nonneoplastik kategorinin %55.5’ini kistler oluşturmaktaydı. Neoplastik kategoride ise 25 olgu benign, 24 olgu malign, 97 olgu metastaz yönünde değerlendirilmişti. 37 metastaz olgusunda primer odak da belirlenmişti.

Tanısal olmayanlarda en önemli sebep, örneklemenin yetersizliğiydi.

Kliniko-patolojik korelasyonu sağlanmış metastatik tümörler dışında sitopatolojik tanı alan olguların 52’sinde, histopatolojik tanıya ulaşıldı; tanı uyumu %86.5’tu. Tanı uyumu olmayan ve tam olarak sınıflanamayan olgularda sebepler irdelendi. Örneklemenin yeterli olduğu olgular esas alındığında doğruluk oranı %96.2 idi.

SONUÇ: Genellikle, metastatik tümörlerin tanımlanmasında kullanılan sürrenal İİAB, uygun koşullarda primer lezyonların tanısında da oldukça başarılıdır. Yöntemin başarısını düşüren en önemli etken, örneklemenin yetersizliğidir.