Güncel Patoloji Dergisi
2018, Cilt 2, Ek Sayı
EPS147(976 - 2 OLGU SUNUMU İLE APENDİKSİN DESİDUOZİSİ: FERTİL KADIN APENDEKTOMİ MATERYALLERİNDE AKILDA TUTULMASI GEREKEN ANTİTE
Gastrointestinal Patoloji
1 Kocaeli Üniversitesi Patoloji Ana Bilim Dalı
GİRİŞ
Gebelikte mezotelde desidual reaksiyon gelişebilir, bunun sonucunda oluşan mezotel iritasyonu karın ağrısı yaparak klinikte akut batını taklit edebilir. Bu apendektomi materyalleri histopatolojik olarak dikkatli incelendiğinde mezotelde desidual reaksiyon saptanabilir. Bu posterde akut batın ile apendektomi geçiren, yapılan histopatolojik incelemelerinde akut apandisit bulguları saptanmayan, apendiks mezosunda desidual reaksiyon saptandıktan sonra gebe oldukları öğrenilen iki olgu sunulacaktır.
OLGULAR
24 ve 27 yaşındaki iki kadın hasta akut batın nedeniyle apendektomi operasyonu geçirmiş. Bölümümüze gelen her iki apendektomi materyalinin makroskopik incelemesinde özellik göstermeyen 6,5x1,5x1 ve 5,5x2x0,6 cm boyutlarında apendiks izlendi. Her iki materyalin histopatolojik incelenmesinde de apendiks cidarında germinal merkez hiperplazisi dışında belirgin bir özellik görülmezken, mezotelde kronik aktif yangı dikkati çekti. Her iki materyalde de mezotelde fokal geniş, açık eozinofilik sitoplazmalı, poligonal hücre odakları izlendi. Hastaların istek formlarından fertil çağda ve kadın oldukları anlaşılınca yapılan incelemede birinci olgunun 18, ikinci olgunun ise 12 haftalık gebe olduğu öğrenildi.
İmmünhistokimyasal incelemede her iki olguda PR ve HBME1 ile pozitif, CD10 ile negatif boyanma izlenmiştir. Bu bulgular ışığında her iki olgu da apendiks desiduozisi olarak rapor edildi.
SONUÇ
Ektopik desiduozis ilk olarak 1887 yılında Walker tarafından tanımlanmıştır. Genelde tüm mezotelde izlenmekle birlikte jinekolojik organlarda sık rastlanmaktadır. En sık rezeke edilen organlardan apendikste de izlenebilir. Gebelerde obstetrik dışı cerrahilerde en sık apendektomi yapılmaktadır. Gebelerde akut apandisit insidansi %0,05- 0,13?tür. Mezotelin desiduoziside akut batın benzeri bir tablo yaptığından bu iki antite klinik ayırıcı tanısı zor olabilir. Sonuç olarak bir apendektomi materyalinde akut apandisite ait histopatolojik bulgu yoksa, mezotel irritasyonu ve mezotel hücrelerinde fokal irileşme odakları izleniyorsa hastanın yaşı ve cinsiyeti hamileliğe uygunsa mutlaka klinikte gebelik sorgulanmalıdır. Desidual reaksiyonun bütün batın mezotelinde olabileceğini düşünürsek bu operasyon sonrasında akut apandisitin tersine hastanın şikayetleri geçmeyebilir. Anahtar Kelimeler : Apendiks, Desiduozis
GİRİŞ
Gebelikte mezotelde desidual reaksiyon gelişebilir, bunun sonucunda oluşan mezotel iritasyonu karın ağrısı yaparak klinikte akut batını taklit edebilir. Bu apendektomi materyalleri histopatolojik olarak dikkatli incelendiğinde mezotelde desidual reaksiyon saptanabilir. Bu posterde akut batın ile apendektomi geçiren, yapılan histopatolojik incelemelerinde akut apandisit bulguları saptanmayan, apendiks mezosunda desidual reaksiyon saptandıktan sonra gebe oldukları öğrenilen iki olgu sunulacaktır.
OLGULAR
24 ve 27 yaşındaki iki kadın hasta akut batın nedeniyle apendektomi operasyonu geçirmiş. Bölümümüze gelen her iki apendektomi materyalinin makroskopik incelemesinde özellik göstermeyen 6,5x1,5x1 ve 5,5x2x0,6 cm boyutlarında apendiks izlendi. Her iki materyalin histopatolojik incelenmesinde de apendiks cidarında germinal merkez hiperplazisi dışında belirgin bir özellik görülmezken, mezotelde kronik aktif yangı dikkati çekti. Her iki materyalde de mezotelde fokal geniş, açık eozinofilik sitoplazmalı, poligonal hücre odakları izlendi. Hastaların istek formlarından fertil çağda ve kadın oldukları anlaşılınca yapılan incelemede birinci olgunun 18, ikinci olgunun ise 12 haftalık gebe olduğu öğrenildi.
İmmünhistokimyasal incelemede her iki olguda PR ve HBME1 ile pozitif, CD10 ile negatif boyanma izlenmiştir. Bu bulgular ışığında her iki olgu da apendiks desiduozisi olarak rapor edildi.
SONUÇ
Ektopik desiduozis ilk olarak 1887 yılında Walker tarafından tanımlanmıştır. Genelde tüm mezotelde izlenmekle birlikte jinekolojik organlarda sık rastlanmaktadır. En sık rezeke edilen organlardan apendikste de izlenebilir. Gebelerde obstetrik dışı cerrahilerde en sık apendektomi yapılmaktadır. Gebelerde akut apandisit insidansi %0,05- 0,13?tür. Mezotelin desiduoziside akut batın benzeri bir tablo yaptığından bu iki antite klinik ayırıcı tanısı zor olabilir. Sonuç olarak bir apendektomi materyalinde akut apandisite ait histopatolojik bulgu yoksa, mezotel irritasyonu ve mezotel hücrelerinde fokal irileşme odakları izleniyorsa hastanın yaşı ve cinsiyeti hamileliğe uygunsa mutlaka klinikte gebelik sorgulanmalıdır. Desidual reaksiyonun bütün batın mezotelinde olabileceğini düşünürsek bu operasyon sonrasında akut apandisitin tersine hastanın şikayetleri geçmeyebilir. Anahtar Kelimeler : Apendiks, Desiduozis