Güncel Patoloji Dergisi 2017 , Vol 1 , Num 3
MEMENİN NADİR BİR İNSİTU DUKTAL KARSİNOM PATERNİ, KİSTİK HİPERSEKRETUAR TİP
Fahriye Kılınç1, Nazlı Türk1, Pembe Oltulu1, Sıddıka Fındık1, Rabia Küpeli1
1Necmettin Erbakan Üniversitesi Meram Tıp Fakültesi Tıbbi Patoloji Abd

Özet

Giriş

Kistik hipersekretuar duktal karsinoma insitu (DKİS), nadir bir DKİS paternidir. Lümenlerinde tiroidal kolloide benzer homojen eozinofilik materyal içeren çok sayıda kist benzeri yapı ile karakterize bu paternin invaziv özellik kazanma ihtimali yüksektir ve invaziv karsinomları kötü differansiyedir.

Olgu

Memede ele gelen kitle yakınması ile N.E.Ü. Meram Tıp Fakültesi Genel Cerrahi Polikliniği’ne başvuran 41 yaşında kadın hastanın yapılan Kontrastlı Meme MR incelemesinde sol meme üst iç kadranda 1 cm'den küçük kistler ve IV kontrast enjeksiyonu sonrası geniş bir alanda düzensiz sınırlı heterojen yoğun kontrastlanmalar saptandı. Lezyonun radyolojik skorlamasının BI-RADS-4C olması nedeniyle tru-cut biyopsi yapıldı. Fakültemiz patoloji laboratuarına, beş adet her biri 1,5x0,2x0,2 cm ölçülerinde kirli beyaz renkli iğne biyopsi materyali geldi. Materyalden hazırlanan kesitlerin mikroskobik incelemesinde lümenlerinde laktasyonel memeye benzer homojen eozinofilik materyal içeren kolumnar ve küboidal epitelle örtülü çok sayıda kist benzeri yapı görüldü. Bazı odaklarda mikropapiller ve kribriform paternde DKİS izlendi. İnsitu karsinomun nükleer derecesi 2 olarak değerlendirildi. İmmunhistokimyasal çalışmalarda p63 ve sitokeratin 5/6 ile myoepitelyal hücreler ekspresyon gösterirken östrojen reseptörü ile ekspresyon görülmedi. İnvaziv alan görülmedi. Bu bulgular ışığında olgu, duktal karsinoma insitu, kistik hipersekretuar tip olarak raporlandı.

Sonuç

Memenin hipersekretuar lezyonları nadir görülmektedir. İlk defa 1984 yılında Rosen ve Scott tanımlamışlardır. Memenin kistik hipersekretuar lezyonları hiperplaziden invaziv karsinoma kadar değişmektedir. Kistik hipersekretuar hiperplazide homojen eozinofilik materyal ile dolu kistik boşluklar ve vakuole sitoplazmalı düzensiz apikal sitoplazmik ve nükleer protrüzyonlar içeren hücreler mevcuttur. Bu lezyona atipi eşlik etmesiyle atipik hipersekretuar hiperplazi meydana gelir. Lezyon duktuslara ilerlerse atipik duktal hipersekretuar hiperplazi adını alır. Duktusun tamamını dolduran (2 lobüler ünit ve bir duktus) veya 3 mm’den daha büyük lezyonlar kistik hipersekretuar DKİS olarak adlandırılır. Mikropapiller yapı, monomorfik hücrelerde kribriform, solid proliferasyonlar görülebilir. Lezyon infiltratif patern kazanınca da kistik hipersekretuar karsinom olarak adlandırılır. Klinik seyirleri farklılık gösteren bu lezyonların ayrımı kritik önem taşımaktadır.